giderken
İstanbul'un dağınık saçlarını
sana bıraktım
parmaklarınla tara diye...
yüzü kirli her bir çocuğu
benim için öp, göz yaşınla yıka
tırnaklarımla kazıdım
hayatın parantez içlerini
biliyorum yerim dolmayacak
güneşin ateşi
başına vurduğu bir saatte gideceğim
el ayak çekilecek pencerelerden
gecen gündüzüne eşit olacak
kadife sesimi bırakıyorum
rüzgârın ıslığına
mangal da kül bırakmadım
titrek mum aleviyle
kurut ıslanan kirpiklerini
biliyorum
bir yaprak bile kıpırdamayacak ardımdan
yalınayak yürüyorum düş bahçelerinde
kirpiğinle uğurla saçlarımı
Kayıt Tarihi : 15.7.2006 12:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
Kendi hayatımda misafir iken seni uğurlayamam...

umarım gitmek ve git demek zorunda kalmazsın.
:(hüzünlü dizelerin beni de hüzünlendirdi papatya
Dostça kal demek Hoşçakal demekten daha da zor.
....Peki ya nedemeli ozaman...?
Umutsuzca da olsa,belki birgün..demek varya...
........Tebrikler....saygılar.
yolculuk devam etmekte.Yolculuk varsa, yolcu da var,
yol da var şiirde.Ve içimi sızlatan sırılsıklam bir veda da....
Gönlüne sağlık papatya kız.
Sevgilerimle.
TÜM YORUMLAR (11)