Bir sabah uyandım, gülüşümdü eksik olan,
Camdan süzülen ışık bile yarım gibiydi.
Dünya dönüyordu, evet, ama ben yerimdeydim...
Bir adı vardı o hâlin:
Hoşça kal kalbim.
Sokakları yürüdüm, bilmediğim bir şehirde,
Adımlarımda sen, gözlerimde karanlık.
Kimse bilmezdi içimde kaç bahar öldü,
Çok şey söylemek istedim,
Hoşça kal kalbim.
Bir mektup bıraktım rüzgâra, uçtu gitti,
Yazmadım kime gittiğini, sadece hissettim.
Cümleler ağırdı, ama en ağırı susmaktı.
Kalem kırıldı sonunda:
Hoşça kal kalbim.
Seninle kurduğum düşler artık bana uzak,
Bir zamanlar umut olan şeyler şimdi yük.
Kendimi affetmem zaman aldı, seni daha çok...
Yıkıntılardan geçtim usulca,
Hoşça kal kalbim.
Geceler çoğaldı, ben azaldım,
Aynalara bile küstüm, gözlerim kendini aradı.
Bir yabancı gibi geçtim içimden,
Kendi evimden kovuldum sanki:
Hoşça kal kalbim.
Yalnızlık öğrenilen bir dil gibi geldi,
Başta anlamsızdı, sonra şiir oldu.
Her hece senden iz taşıyordu hâlâ,
Adını kalbimden silerken dedim:
Hoşça kal kalbim.
Bir çiçek kuruttum eski bir kitabın arasında,
Açtığım her sayfa senden bir ses fısıldadı.
Sevgiyle sevmek yetmiyormuş meğer,
Unutmayı da bilmek gerekiyormuş:
Hoşça kal kalbim.
Şimdi giden sendin belki ama kalan bendim,
Kırık dökük de olsa kalbimi elime aldım.
Bir veda değil bu, bir tamamlanış belki,
Ama her sonun bir adı var:
Hoşça kal kalbim.
Kayıt Tarihi : 30.5.2025 17:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebriklerimi sunuyorum sağlık mutlulukla huzurla
TÜM YORUMLAR (1)