Hoş Geldin Diyeceklere Şiiri - Kasım Kob ...

Yayılır alana, görüntü,
Sadece görüntü,
Nimettir görüntü, aşağıda duranlara,
Yüce tavan altında, böylece,
Umudu olur gezenlerin, görüntü,
Düşler sunar, dolaşanlara,
Zirveyi belirtir, yokuş tırmananlara,
Destek olan eldir, devrilenlerin yüreğine.
*
Tercihtir yöneliş,
Eylemledir, doğumla değil,
Ayrılıkların, tümüne değen,
Bir adımdır, değerli.
*
Kutsal bir yüktür, omuzlarımıza,
Bir duruştur, kalbimize emanet,
Bir hatıra değil, geçmişten kalan,
Bir çabadır, geleceği ve şimdiyi biçimlendiren,
Gayretin adıdır, ilahi dünya kumunda,
Gönlünün aktığı, her şeyden,
Yüz çevirip, belirlemeye koşmaktır, sevginin merkezini.
*
Düşmeye gönüllü olmaktır, bir hayat zerresiyle zamanın rahmine,
O yerde betimlenmenin,
Halden hale değişmenin acısına, tutulmaktır biçim,
Form diye giyinmektir, birliği,
Madde eylemektir, kutsal sözü.
*
İçindeki özün, büyümesi hatırına,
Sıyrılmaktır kabuğundan,
Mağaranın karanlığında parçalayıp, kişilik kabuğunu,
Katışmaktır, güvenin toprağına.
*
Tüm yönleri birden,
Sağını, solunu, önünü, arkanı, aşağısını, yukarısını,
Yaratıcının sırrına teslim etmektir, bizimle beraber,
Üzülmek sırrına,
Dudak değdirmektir, sevgiye,
Susuzlar gibi, dudağı kurumuş.
*
Bir inci yalnızlığına çekilmektir, evrenin denizinde,
Yüz çevirmektir, ışıktan ve gösterişten,
Işığı gönülleyerek, bir gelin gibi,
Kuşanmaktır, sadık bakışı,
Kaybolmak, sığlıklardan ve kenarlardan,
Pırıltı bahşedip sonunda, yüzlere ve bedenlere,
Birleşmektir azimle.
*
Çekinmemektir, az olmaktan,
Kalite adına dökülmüş, bir damlacık terin bile,
Dünya toprağından, sonsuz hasatlar çıkaracağına,
İnanmaktır, adı gibi.
*
Sıkılmamaktır, az almaktan,
Evrenin aynasına, sonsuzluğun hazzını,
Ebediyetin sevincini, düşürüp,
Giyinmektir, verme tebessümünü.
*
Sırtından atıp, benliği,
Eğilmektir, cömert olmaya doğru,
Yakasından düşürüp, bencilliği,
Dünyaya uzatılmış, cennet dalına,
Lütuf ve eli açıklıkla,
Vermeyi ve vazgeçmeyi benimsemektir.
*
Yeryüzüne eğiliştir, görüntü,
Karanlıkla perdelenmişlere, habercisidir ışığın,
Yüce Elçi'nin yeryüzüne, iz bıraktığı andır,
Faniler arasında terleyişidir, miracın nazlı misafirinin.
*
Dönüşümdür, secdeyle,
Çıkartır inananı, zamanın üzerine,
Dönüşümdür, oruçla,
Kurtarır kalpleri, nesnelerin bağlarından,
Dönüşümdür, vermeyle,
Çekip alır asil ruhları, bencilliğin parmaklıklarından,
Dönüşümdür, hac,
Çokluktan Bir'e çağırır, bedenden ruha taşır inananı,
Dönüşümdür, abdestle.
*
Varlığını, anlamlı bilmeyen,
Varlığında, anlam bulmayan,
Gezgindir sadece, nereye giderse gitsin,
İşte buna, rıza göstermez Yaradan.
*
Yolcu diye yola koydu bizi, yolu anlamlı kılmak için,
Aynalara, anlam düşürmek için,
Koydu bizi, güzelliğin karşısına,
Boş yere, var olduğunu sanmak,
İftiradır, var Eden'e,
Yaradan’ın, var etme tercihini, anlamsız görmektir.
*
İzin yok biçimsizliğe,
Yer yok, anlamsız varmalara da, var olmalara da,
Yoksa zulmetmiş oluruz, kendimize,
Haksızlık etmiş oluruz, bize bağlanan Rahmani ümide.
*
Biçimlenmede bulur, gecesini,
Gözlerinde görür, biçimin gündüzünü,
Sevincini, telaşını, hüznünü, kaygısını,
Biçimin yüzünden bekler,
Biçimin göğüne uzanır, huzurunun dal uçları,
Hüznünün, sarı solgun yapraklarını,
Bırakır, biçimin rüzgarına.
*
Böyle böyle,
Her baş koyduğumuz başlangıç,
Biçimi çağırıyor bize,
Biçime çağırıyor bizi,
Yıllara, yeniden,
Yollara, yeniden,
Yolculuklara, yeniden,
Hayırlı günlere, yeniden,
Hoş geldin diyeceklere, yeniden.