Gizemli sayfalara saklamış sanki…
Yaz, çiz ve sonra yırt at.
Hayret etme sevgili…
Dudaktan zehrimsin, ölüme ne gerek…
Bedenden nehrimsin, sessizliğe ne diyek…
Sende saklan, kabuklara...
Bir annenin çocuğuna duyduğu sevgidir,
sana olan sevgim.
Bir uçurum kenarında kalmış ölüm ile kalım arasında kalan mesafedir,
sana olan sevgim.
Uzaklardasın bugün annem…
Sana dokunamayacağım kadar uzak yerde…
Kokunu… Yüzünü hissedemeyeceğim kadar uzak…
Bugün, yine seni saklıyorum.
Senin adanı anıyorum her saniyemde
Zikir duvarında ağlıyorum senin için…
Senin hasretinle hasret katmıştım kendimce...
Senin kokunla her şeye boş vermiştim kuytu sokakta...
Lokmanın tadını senle,
Sonunu da düğüm düğüm kokan kokuna bırakmıştım.
Oysa...
Dumanın kokusuyla yok olmak yerine,
Bilmem ki seni nasıl anlatsam,
Hangi kılıfa uydursam, hangi kraliçenin adını koysam,
Bilmem ki sana nasıl yaklaşsam,
Sana umut bağışladığım yıllardan nasıl ders çıkarsam,
Bilmem ki sana aşkımı hangi anlamda söylesem,
Dünya da tek olduğunu nasıl dilimden döksem,
Bir gün seni senden soracağım.
Asırlar susacak, yıllar konuşacak,
Bir gün aşka inat senin olacağım,
Seslerle sesleneceğim bakan gözlerine,
Yarına inat bakan umutları gözlerinde saklayacağım.
Bir gün seni değil, sensiz yaşatan sırları asacağım.
Mumdan yapılmış kuklaydım,
Oynayan bir sevgi içendim.
İstemeden bahtı mı eyledim.
Sevsen neye sevmesen neye...
Bir kere tutuklu kalmıştım ben bu esere...
"Gönül durağında bekleyen sancım.
Ateş kapısında kavrulan sıkıntım
Zehri güzelliği seçen karanfilim.
Neredesin bend-i bahtım."
Hikmetullah Yetkin
Pulumu kaybettim ta denizin ortasında,
Sevgimi buldum karanlığın ocağında...
Sevdalandım bir güzel kıza...
O da kayboldu ta denizin ortasında...
Hikmetullah Yetkin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!