ikimiz iki dağdan iki hırçın su gibi gelemedik
bağışla beni
gülüşemedik
hep dizelerin altından altından aktım
hep yalnızca kendi gözlerime baktım
bağışla beni
benimle yaşamak ister misin
hiç değilse omuz veririm
yağmurlu bir gecede
göğe bakarken kurduğun hayallere
benimle yaşamak
bir ara uğra
ellerimi vereceğim sana
al götür
dem tutmasın hüznün
bak ellerim seni nasıl okşar
sana nasıl yürek büyütür
... güldün mü
kıtalardan kıtalara dağıldı ekmek kokusu
orda mısın
belediye parkında
biliyorum bastonunu dinlendiriyorsun
belki simidine gelen serçeler de farkında
' Ayşe KOÇAK KADIOĞLU'na... '
babamın ayaklarında işte o yırtık çizmeler
başında sarı baret
çizme ve baret arasında bir çıplak yürekti
murgul için
her sözcük bir kiremit olsun isterim
şiirimin sonunda
ama olmaz
yıpratmazsam ellerimi
haklı öpüşler için
bir kadını sevmeye başlamıştı
dal uçlarından kök uçlarına dek
ürpererek
aldı o ürpertiyi
katlayıp iç cebine koydu
soruyorum kendime niçin şiir yazıyorsun
nefes almanın ötesinde hayatlar olduğu için
bir kumsalda südyen bulmuş bir şarapçı
şöyle bastırmış burnuna
çatıdaki güvercin
yeter artık
terledi buz
inebilirsin oradan
konabilirsin buraya
bu namlunun ucuna
yordun kollarımı
geçinmek kadar eskidin
güldün oysa
unutur muyum geceler boyu nasıl kokladım
yoruldu kollarım
dalında dikene battım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!