kimsesizdir ölüm
sessiz ve yapayalnız
uyanılmaz bir uykuyu
bilinmez bir uyanış,bitirir dünya telaşını
adım adım yaklaşan son
ay gün saat ölüme yoldaş
Kuşların cıvıltısı duyulmuyor
Gül bahçesine bülbül konmuyor
Ayın on dördü parlamıyor..
Sonradan anlıyor insan durulduğunu yorulduğunu
Yüzde çizgiler belirince saça beyazlar düşünce
Çikolata tat vermeyip insan sade huzur isteyince
Anlıyor insan yaşa yaş eklendiğini dünün göçüp gittiğini görünce
Çocuğun büyüyünce
Sen babanla baban dedenle yer değiştirince
Bize kış olana yaz olduk
Buzları su oldu
Su bastı ovalarını
Azar yedik payladılar bizi
Yakan güneşe gölge olduk
Işıksız bıraktınız dediler hançerlediler
özlenir elbet her geçen guzel şey
özlenir uzakta olan hasretle beklenen
çocukluk özlenir en çok ,nedensiz
çamur deryasında koşturulan meşin
çay tepsisinin taşınmasındaki şakırtı
bayram arefesi tezgahta alınan giysi
haksızlığı, utanırmı kalem yazmaya
gözyaşı, yetermi izdıraplı günleri anmaya
her şeyden paydos etmişe işlermi zemheri
yılgın ve yorguna yetermi teselli
Sana tüm kapılarım açıktır
sınırsız.
Gözbeklerim sana ışıktır
kusursuz.
Her şiirimde sen varsın
mısrasız.
Sebeplerde bitti çoktan
Halimiz,ahvalimiz ayan
Dilimiz lal,kim eder beyan
Hafakanlar basıyor her an
Buradan gitmek istiyor ayaklarım
Yalnızlaşmış sol yanım
Hatırsız kalır selamlarım
Anlamsız gelir kelamlarım
Sılada gurbeti yaşar her yanım
Bir başkadır benim ağlamarım
İnsan üzüntülerini derisi gibi üzerinde taşıyor
Nereye kaçsa kaçsın kendisiyle geliyor
Kaçmak kurtuluşun reçetesi değildir
Bu dünyada ummak ne ızdıraplı şey
Tayının var ise dert biter sanırsın
Nihayetinde en sevdiğinle sınanırsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!