Bir hayli olmuştu
Çok yorulmuştum
Yine bir dilek tuttum
Ve koştum…
Dost dedim,
Yandım tutuştum
Hiç kimse sevmedi seni,
Benim seni sevdiğim kadar,
Hiç kimse hissetmedi yüreğini,
Benim yüreğini hissettiğim kadar,
Bulamazsın seni mutlu edeni,
Benim seni mutlu ettiğim kadar,
Gök mavisi serçenin çırpan kanatlarında,
Ayrık oto gibi yayılmış yüreğim dört bir yana
Sevgi tomurcukları dağıtır bütün kainata,
Kuytusu olmayan Kaz Dağlarının hazanında,
Savrulur giderim toz pembe aşıklar diyarına.
Hani birlikte dokunmuştuk rüzgar gülüne,
Özlem dolu günlerimde,
Seni aradım her yerde,
Mey diye içerdim kadehlerde,
Yıldızlara uçardım sayende,
Hiç aldırmaz gezerdim çöllerde,
Siyah Lalem diye diye.
Yağmurun gözyaşlarıydı,
Gözyaşlarıma karışıp akan,
Sicim gibi akışlardı boynuma dolanıp duran,
Beynimin içinde sancılayıp duran,
Birkaç koyun ve keçiydi,
Peşinde pejmürde koşuşturan ben ve çocukluğum.
Rüzgarın şarkı söylediği,
Bir çam ağacı olsam,
Saman yolunda dolaşsam,
Kar taneleri ile yüreğimi süsleyip,
Yıldızlara senin ismini kazsam,
Bir üveyik ürkekliğinde,
Karanlık kapılar ardındaydı sonumuz,
Sevgi, dostluk, kardeşlikti,
Tek aradığımız.
Adilce bir yaşamdı özlemimiz.
Aslolan insanlıktı.
Yokedilmişti geleceğimiz.
Kalmışım yalnız başıma ıssız topraklarda,
Sürgünüm, viranhanelerde, engin diyarlarda,
Kalmışım demir parmaklıkların gerisinde,
Sürgünüm aşk canavarının pençesinde,
Baharın sürgün veren topraklarında,
Seni severdim dağ kumrularını sevdiğim gibi,
Tozlu yağmur bulutları örterdi bizi
Şeker verirdim ellerimle ağzına
Ninnilerdeki içli şarkılarım
Dillendirirdi gözbebeklerindeki gülümseyişleri
Tanrılar okulundaydık ikimiz
Yüreğim bir yaprak gibi,
Soldu gitti yine,
Damladı içine hasret,
Kor etti özlemin yine,
Ne etsem, ne eylesem de
Viran oldum perişanım işte.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!