Nasıl başlasam?
Ya gerçekten araftaysam?
Ne ileri gidebiliyorum
ne geri dönebiliyorum.
Takvimlerden kopardığım
Çarmıha gerdiğim günahlarımın
Gölgeleri ölüyor sadece.
Tanrı bilmez hâllerim,
Bu yüzden,
Hep bu yüzden.
Nedense
İçim bir çığlık dehlizi,
Susmasam avazım çıktığınca
Boğulan düşlerime,
Yankılanıp
Şiir olursun
Mavi göğün ortasına açtığım
o ihtişamlı sofraya,
kavak ağaçlarından tırmanan
sürü sürü çocuklara,
ruhumun kanatlarıyla
Ruhumun derinliklerindeki bu eksiklik,
Boşluk ve bu yokluk...
Acısı yüreğimde kavrulan bu duygu
Bu yoksunlukta neyin nesi?,
öyle birşey'ki
Kendimden eksilip
''..
Bir sabah gözlerimi açtığımda
Sen kapatacaksın gözlerimi
Gözlerinde uyuyacağım.."
Düşüncelerimde gri bir ağırlık
Ağustosun sessizliği şimdi,
Odamın tüm renkleri.
Güneşin akşam renklerine
Boyanan çırılçıplak zihnim,
Tekil zamanların çoğul sızıyım
Koca bir geceyi zar zor deviriyorum
Ah o kanayan bulutlar
Caddeler sokaklar
Bir ömrü ağır adımlarla geçiyorum
Sesim inciniyor her şarkıda
Her yanından hüzün akıyor gecenin
Oysa bir bilse her imge,
Mısra mısra ağlayacak bütün şiirler...
Sessizce nasılsın dedi
Kalu beladan, bir insan sesi
Sessizliğimiz konuştu
Yürüdük,
Kurumuş bir çöle dönen güneşe doğru
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!