Dedi:
- Ağlayamadığım günlere adak olsun bu yaşlar…
Kendi yalnızlığının dilinde yazılmış bir manifesto edasıyla.
Oysa
- Her şey değişiyor; yollar, adımlar, vasıtalar, varılanlar, bırakılanlar, kıyafetler…
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
' bana hayatı çocukça anlat! Dilini bilmiyorum bu alemin..' çok akıcı ve her dizesi başka güzel...kaleminize sağlık..
Şiirden çok düz yazıya benzemiş.
içimde bunca ışıkla onca karanlığa kafa tutamam.
Derdi. Geceleri yastığına düşerdi hüzün gözbebeklerinde büyüyüp. Gözlerini sıkıca yumardı bu zamanlarda çocukluktan kalma alışkanlığıyla…
Ve
- Tanrım!
Derdi.
-Bana hayatı çocukça anlat! Dilini bilmiyorum bu alemin…!
..
iyi kalem
iç ses iyi..
kutlarım sayın CANPOLAT
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta