Susar gece,
susar gün,
susar her çehre,
konuşsa neye yarar ki?
Duyan bir kulak kalmadıktan sonra.
Saat ayrılığı beş geçiyor,
seni anıyor bütün büyük konuşan şarkılar,
bense büyük harfleri bırakalı çok oldu,
seni tanıdığımdan beri küçük harflerle yetiniyorum,
her cümlenin ucunda sen varsın diye bende susuyorum,
susuyor susması lazım gelmeyen herşey,
Suskun çaylar içiyoruz,
Üç beş saymadan hani,
patlarcasına,
her defasında yeni başlangıçlara söz verip,
bardağı yine eskiyi anarak bitiriyoruz,
Olmuyor,
Büyük susmaların adamı değilim aslında,
Ben başını alıp uzaklaşanım hep,
Başını alıp giden,
Bir yerlerim kırgın gibi,
suskun çaylar içip
susuyoruz,
aşk konuşuyordu çünkü...
Diyordu ki sanki "Sus ki kulakların bir tek beni duysun"...
Aşk sessizliğin kanatlarından gelir...
Mine Yılmaz Sevinç
18 Ağustos 2024
00:05
Kayıt Tarihi : 26.5.2025 00:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!