Gidebilsem, gideceğim, yolum var
Ayaklarım hala zinde, gözüm dinç
Kalbim yorgun, her durakta zulüm var
Dudaklarda yarım kalmış bir sevinç
Kaldım öyle, dayandı sabır taşı
İçimden heybetli bir ses : 'Kır taşı!'
Yakabilsem, ateş ne ki külüm var
Bir kelime bazen kurşun oluyor
Her beşeri hikayede ölüm var
Kunfeyekun, son söz O'nun oluyor
Ben acizim tek hünerim gözyaşı
Oysa mazlumun her ahı göktaşı
Görebilsem, ufkun öte yanını
Kuşlar nasıl şarkı söylüyor, bilsem
Duyabilsem kuşların isyanını
Kuru daldan yaprak yaprak dökülsem
Bilsem nedir bu gönlümün telaşı
Nasıl kutsal saydım onca savaşı
Kaçabilsem ilk kendimden kaçardım
Gölgem cürüm işlemekten korkarken
Ben tenhada gölgem için ağlardım
Gölgem işlediği cürme ağlarken
Şaşırdım, aklım hep kalbime karşı
Hercümerç havsalam, karıştı çarşı
Susabilsem, içim susmaz bilirim
Kaç itin köpeğin hakkından geldim
Yumruk sıksam nedense irkilirim
Şimdi sanki en çok kendime eldim
Beyhude kırk beşe dayadım yaşı
Hangi dert uğruna ağarttım başı
Kayıt Tarihi : 22.5.2025 19:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!