Gözleri kamaştıran bir ışık var!
Çok parlak bir ışık var kapıda,
sanki güneşten daha parlak.
Gözlerimi ellerimle korumak istiyorum ama
küçücük bir böcek gibi kalıyor.
Bir kum tanesinin okyanusunu düşünün!
o kadar basit işte!
O kadar cılız ve komik oluşunu;
gözlerim kör, gözlerim görmüyor,
ellerim yetmiyor bu baskın ışığa.
Dursam, tutamıyorum içimin korkusunu.
Hayır bu çok başka bir sırra sürüyor beni,
gidiyorum usulca ürkerek
gözlerim yana yana.
Ah SEN çıkı ver ne olursun, bu ışık Sen olu ver!
Bu milyar yılın yalanını bitirelim.
Her değil sen ol bana tekilim, eksiğim, nefsim!
Ey toprak ben ve sen. Sen misin bu gözümü alan!
Say ki ben öldüm. Sen beni dirilttin mi?
Bu eğreti halim dünden bir kaçak
bir yıkımın gerekçesinden kalıntı olmuş
tedirginliğimi bağışla, hazır değildim!
Nede olsa ezginliği çalınan bir forte gibi
ben, çağlar boyu titremiş acılar sevdim.
Benim korkum acıtılmaktır.
Bilirim, her ışık sevmez sardığını.
Kayıt Tarihi : 15.10.2014 22:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!