Hayâllerinde olan, benim rengini bilmediğim panjurlara sahip o huzurlu evin anahtarını, kalp şeklindeki bir kutunun içinde, her iki yanında birer tane nefis çikolatanın bulunduğu, mutluluk renginde bir anahtarlıkla sunacağım sana…
Fitilini gözlerin ateşlediği ve sarılmaların, koklaşmaların, öpüşmelerin birbiri ardına yaşandığı günleri yaşayacağız o evde…
Bir kabadayı edâsıyla, aslında söylemeye cesaret edemeyeceğimiz sözlere, gerçekten cesaret etmeyeceğiz. Acıkmış bir kurt gibi saldırmayacağız birbirimize…
Sevginin üzerine hiç yakışmayan elbiseleri giydirmekten daha kötü ne var ki!
Biz, hep sevgiyle olacağız, iyiyle…
Paşa gönlümüze göre yaşayacağız. Yağan kar tanelerinin bile üşüdüğü havalarda can cana dolaşacağız sokaklarda…
Ay ışığının dahi aramıza girmesine izin vermeyeceğiz. Üzüntüleri, kendilerine hapsedeceğiz, hem de göz yaşlarıyla beraber…
Biz, Aşk değil! Kendimimiz…
Ve bize ihanet etmeye kalkışırsa Aşk, boğazına sarılacak ellerimiz…
Ben, şuan olduğu gibi yine sana yazacağım. Her yazımın sonuna da aynı kelimeyi ekleyeceğim:
“SENİ SEVİYORUM”
Narin ellerin değecek yazdıklarıma ve dudaklarının arasından çıkan kelimeler ruhuma:
“SENİ SEVİYORUM”
Ben, senin isminle; Sen, benim ismimle ölmeye yemin edeceksin. Bir ben şahit olacağım, bir de sen…
Bir de Tanrı’m!
Görmediklerimizi göreceğiz, mutluluğun mutluluğunu…
Ve sonsuzlukta, bu mutluluk döngüsünün her daim mutluluğunu yaşayarak geçireceğiz adı olmayan zamanı…
Ve sonu!
Yaradılışın tabiâtına uygun olarak bir omzumuzda Şeytan, bir omzumuzda Melek olacak hep…
Ama asla Şeytan’ın sözlerine kanıp elma şeklinde olmayan yasaklara karşı gelmeyeceğiz. İlk ve son olacağız en hârikuladesinden…
On üç harfin, ilk kelimesiyle son kelimesi arasında gidip geleceğiz. Bir o’na, bir o’na…
Bir bana, bir sana…
Bir sana, bir bana…
En yakın dostumuz Meleğimiz olacak. Hep yanımızda…
Şeytan’a tek yerde uyacağız, dudaklarımızda…
Isıracağız ve kanatacağız. Önce mutlu olalım; sonra, kan damlalarını görmeye dayanamayan Şeytan’ın o acıklı hâline gülelim diye…
Melek ise emecek dökülen damlaları ve her emdiğine bir giz yükleyip üfleyecek ruhlarımıza…
Birbirimize dokunduğumuz her ân, gökyüzünü Huzur Bulutları dolduracak…
Ve onlar ıslatacak bizi ve sevgimizi…
“SEVMİYORUM SENİ! ”
“SENİ SEVİYORUM…”
03.02
11.02.2006
Orçun~
Urungu ŞadKayıt Tarihi : 2.5.2006 21:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!