Belli olandan çok, olmayan var,
Zahire bakıp, aldanmamak lazım,
Her kulun, farklı bir günahı var,
Başkalarında kaybolmamak lazım.
Büyük günahlar sayılmış elbet,
Günahıyla vardır insan
Ya görür ya görmez
Tevbe kapısı hep açık
Büyük sırdır bilmez
Bin kez gördüm yine körüm, kördüğüm,
Çizilmiş bir planda kapanır, açıldıkça önüm…
Ben nasıl gülerim, yarım orda kalmış,
Kar yağmış üstüme dağım zorda kalmış,
Kalleş dünya çalmış benden kendimi,
Derman bitmiş tükenmiş, geriye dert kalmış.
Derdim bitmez derdim ben çekerim,
Cesetler üstünde kalan nefesler,
Dumanı tutan ülkemin şahidi,
Düştüğün yerde mi kaldın?
Kırılır seni tutan camdan bilekler,
Bilmeyenler doldu çok,
Sorsan bilmez, fikri yok,
Hakikate karnı tok,
Ahir azap cahiller için.
Baştan sona bakılmaz,
Kurbandan maksat Rıza-ı İlahi’dir,
Hülasası takvadır hem teslimiyettir.
Cesetler üstünde kalan nefesler,
Dumanı tutan ülkemin şahidi,
Düştüğün yerde mi kaldın?
Kırılır seni tutan camdan bilekler,
Azgın nefsimin ardında Azılı bir katil olmuşum,
Dönüp kendi kendimi, Vurdukça vurmuşum.
Ne gelenden ne gidenden Haberim olmuş
Zaman aktıkta akmış Ben hep aynı yerde durmuşum.
Fani dünyaya geldik elbet gideriz,
Bir kefenle anca göçeriz,
Anlamasak da hep böyle deriz,
Hayal aleminde bin yıl kalsak ne yazar...
Terazi şaşmış adalet var mı nerde?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!