Ömür denen rüya ansızın biter,
Yaşanan anca bir iki saniye sürer,
Yaşam ölümle başlar, öyle gider,
Fanide başka bir hakikat var mı?
Ölmeye geldik bu aleme öyle bil,
Yakan ile yananı
Bir eyledi anı
Söndüreni yarattı
Bu mucize değil mi
Kerem de mecnun da
Bir Naat…
………..
Ve en karanlıkta zuhur edecekti Nur,
Adet-i Subhan, Kanun-i İlahi budur,
O'nu bekleyen birkaç kişi,
Ve her vaka O'na işaret eder,
Karanlıktı çok karanlıktı dünya,
Şaşırmıştı insanoğlu,
Zulüm kaplamıştı her yanı,
Vicdan ve merhamet yoktu, olanlar da sustu,
Akıl mantık nerede?
Olsa düşülür müydü bu hale?
Ey Müslüman
Kalk ve diril yeniden,
Bu ezilen senin izzetindir,
Yetmedi mi sana verilen,
Bu ceza senin eserindir…
Bir haber düştü ajansa,
Gazze vuruldu,
İlk defa değildi bu,
Yüzlerce kez duyuldu.
Adları geçmedi hiç,
Yaradana el açıp duman duman eriyen,
Yüreği kanayıp sabredenler gelsin,
Deryalara susayıp yokluğuna direnen,
Aşkın elinde hapsolup inleyenler gelsin.
Varlığını hiçleyip yokluğuna üfleyen,
Ne ana kaldı ne de baba,
Yapayalnız kaldık dünyada,
Eşe, dosta güvenip dayanma!
Dağların karlı, öyle gidersin,
Mal da mülk de yalan derdin,
Sırtımda günahlarımın yükü,
Sağa sola savrularak yürüyorum,
Ömrümce beklediğim bir ülkü,
Göremeden, bu diyardan göçüyorum.
Ne sevdanın kokusu, ne aşkın tadı,
Gidiyorum bir yığın hasret içimde,
Çekilmez ayrılığın en zor yerinde,
Kapıldım bir kuytu yalnızlık peşine,
Kanayan gönlümü sarmadan gidiyorum.
Arıyorum aşkı sevdayı her yerde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!