'kara trende demli çay
sarma tütünde türküler
sazımda Nazım Hikmet
yine memleket
yine memleket '
gideceği kenti bilen yolcular
sanki yabancılamıyor mu uğradığı her ilçeyi
her yabancı yüzde
birazda tanıdık aramıyor mu gözleri
bir anlık bakışta
bildik bir sohbet etmiyor mu
yoksa sadece anıp mı geçiyor geride bıraktıklarını
aslında bir ucunu güve yemiş
hayallerin penceresinden bakmıyor mu yolcu
yüz görümlüğü ister gibi saklıyor yüzünü
görüpte anlamasınlar diye halini
oysa eskiden ne eser kaldı ki
baktıkça aklasın geçmişi
'köyünden yeni kopmuş bu gelin
demirbaş gibi tutuşundan belli bileti
kaybolmuş bir genç kız
hangi garda terk edilmiş belli değil
yakışıklı deniz teğmeni
acep neden düştü yolunuz Anadolu'ya, gönül işimi
74'lülerde yaşamı durmuş bir ihtiyar
fötür şapkası memuriyetten kalma
unutulmuşluğuna masal anlatıyor Şanlı Gazi
belki de bir bir sarıyor Kore harbinden kalma yaralarını
yıllanmış bir anne, genç kız edasıyla bakıyor sağa-sola
çocuklar mı, bildiğiniz gibi çocuk kalmışlar.'
yolcu! yolcu! ..
bu kadar dalma kara trenin karartısına
vagonların pencereleri açık, bakanı yok
boşa gidiyor onca manzara
Kayıt Tarihi : 8.7.2005 09:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir gün birkaç saatliğine Haydarpaşa Garı'nı seyretmeye gittim. Ne çok insan vardı yazmaya değer ve sadece kaldığım zaman zarfında kalemimin ucuna takılan hikayelerdi ve yazamadıklarımdan binlerce kez özür dilerim.

TÜM YORUMLAR (2)