Hiç gelmemiş gibi gitme,
Hiç sevmemiş gibi bakma.
Yakma yüreğimi;
Sessizliğe daha ne kadar dayanır,bu yuregim,
Bilmiyorum.
Gözyaşlarımın tuzu kurudu dudaklarımda,
Kimliksiz kaldı bütün senler.
Çehreme yapıştı ayrılığın çizgileri,
Suskunluğa düştü tüm kelimelerim.
Duaksız gelin,
Taçsız kral olmaz der beynim,
İnatla yırtıyorum duaklarını acıların.
Aralanıyor demirden kapılar,
Yaprak dökümünü yaşıyor yüreğim.
Parmak uçlarım,
Teninin ayak izlerini özlüyor.
Dudaklarımda yetim bir şarkı,
Dilimin ucunda öksüz bir melodi;
Ve gidiyorum.
Anasız, babasız evlerin
Derme çatma kulübelerinde kalıyor
Çocuk masumiyetim.
Bir gecede büyüyor acılarım,
Bir acıyla daha da büyüyüp gidiyorum.
Beşiğini sallarken yarınların yokluğun,
Henüz fiyongu açılmamış umutlar çiziyorum
Yürek tuvalime.
Rimelleri akan hayatın inadına.
Kana bulanıyor mazi,
Titrek bir mum alevinde.
İniltili bir geçmişin gölgesinde
Bozuyorum hasretin kaydını.
Ve dayıyorum on dörtlüyü
Hayatın en kirli şakağına.
Bilmiyorum...
Sen öldürmeye değer misin?
Ama sıkıyorum: bir, iki, üç…
Sonuç:
Yarınlar yaralı,
Umutlar ölü.
03.09.2025 15:06
Kayıt Tarihi : 3.9.2025 15:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!