Hoca ile talebesi yolda yürüyüp giderlerken yol kenarındaki bir ağacın altında düzenli bir şekilde koyulmuş oldukça yıpranmış bir çift ayakkabı görürler. Durup çevreye bakarlar ama kimseyi de göremezler.
Talebe, hocasına dönüp muzip bir ifadeyle "Hocam bu ayakkabıları saklasak da, sahibi geldiğinde ayakkabısını bulamayınca, o anki halini seyretsek, ne dersiniz?" diye sordu.
Hocası, "Olmaz evladım, dedi. - sevincimizi başkalarının üzüntüsü üzerine kurmamız doğru değildir. Ama gel şöyle yapalım, sen zengin bir ailenin çocuğusun, bu ayakkabının içine bir miktar para bırak, sahibi gelip bunu gördüğü zamanki halini seyredelim bakalım ne olacak?
Talebe bu teklifi daha güzel buldu ve hocasının dediğini yaparak adamın ayakkabısının içine bir miktar para koydu. Sonra adam geldiğinde kendilerini göremeyecekleri bir yere saklanıp beklemeye koyuldular.
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun