Bir kağıt ve kurşun kalem aldı eline.
Yavaşça masaya oturdu ve lambayı yaktı.
Düşündü sonra, kafa yordu.
Aklına bir şey gelmeyince sinirleri bozuldu.
Güzel şeyler yazacaktı, aklına neden güzel şeyler gelmiyordu?
Kalemi bıraktı.
Önünde duran çerçeveyi eline aldı.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan