Bir evimiz olsaydı uzak ormanın yeşil derinliklerinde.
Pencerelerimizden neşeli kuş sesleri dolsaydı içeri.
Şarkılar söyleseydik tombul gugucuk kuşlarıyla birlikte.
Arzulara yenilen kalplerimiz yaş olsaydı gözlerlerimizde.
Ellerimiz ipek gibi kaysaydı ürperen ten üzerinde,
Bir fanusun sisleri içinde sıkıca sarılsaydık birbirimize,
yol kenarındaki
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.
Devamını Oku
yağmur mazgallarını
kumbara sanıp
harçlığımı atardım
bu yüzden en çok
denizden alacaklıyım.



