Alnımdaki ince bir çizgiydin
Benimle doğup büyüyen
Derinliği ömrü alan
Usulca yamacıma koyulmuş
Lal bir var oluş
Lemis bir haykırış
Her yağmur yağdığında iliğime işleyen kokun,
Ölümü her andığımda beni içine çeken toprak
Söyle sende yatacak yerim var mı
Günü gelince alıp sokacak mısın içine
Yoksa beni kabullenmeyip,
Sersefil koyacak mısın öylece...
Ömrün her safhasında yaşamın her anında seninle
Sonsuz kadar büyük, canımdan değerlisin gözümde
Yüreğimde, içimdesin her zaman seninleyim
Toprağında buldum hayatı
Toprağında buldum bu canı
Çünkü toprak kokusu var sende
Ö zlemin özü ayrılıktır.
Z an altında koymak ayrı bıralmaktır gönülleri...
L al olan dilleri içlendirmek..
E zeli bir hasret yükü yükleyip çökmektir omuzlara
M esaisi ayrılıktır özlemlerin
B aharı beklemek maziyi anmaktır kimi zaman
Puslu bir gecenin sabahındayım,
Ne gördüğüm bir canlı
Ne de bildiğim bir can var çevrede...
Günü bitiren gecenin,
Güneşin yerini çalan karanlığın,
Dumanlarının raksıyla zifirileşen
Artık herkes umudu kesmişti...
Geceyi aydınlatacak yıldızlara dahi yer verilmemişti...
Yolculuk vardı...
Kesin deniyordu hakkımda,
Kesin,
Umuda dair tek bir söz duyulmuyordu...
Kan çeker, elbet döner gelirsin şehrime
Siyaha bürünmüş yastan, kan akan caddelerden
Bir de benden çekine çekine
Usulca girersin semtime
Susmak bilmez ağıtlardan,
Saçlarına dökülen yaşlardan
M enzillerine sokuldu yüreğim önce,
E llerinin sıcaklığıyla kamaştı içim,
H eycandan hararetten kesildi nefesim
T akatim yok sana uzak durmaya
A slım oldun birden girdin hayatıma...
P ervasızca yüreğim bağlandı sana
Hayat dünyadır dediler.
Hayal kırıklıklarıysa
Karanlık bir uçurum
Bana imkansız gibi görünen
Düştüm...
o kuvvetli sandığım
Veciz bakışlarının ardında
Ürkek bir ceylan saklardı
Susardı küçük kız
İçten içe ağlarcasına susardı
Bilirdi ki küçüktü
İmkansızlığının büyüklüğü kadar



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!