Hastane, ciddi bir yerdir. Az önce söylendiği üzere, ölümü geciktirmeğe çalışanların yeridir orası. Sellemehüsselam girilmez. Girmenin haracını vermek gerekir; bu haracın hemen hemen tümü yüz suyudur. Ama, yüz suyunun da çeşitleri vardır. Hastane, ölümünü geciktirmeğe çalışanların, daha doğrusu yazgısının kendisine haksızlık ettiğini düşünüp, bu yazgının ancak değiştirilmek, en azından el katılmakla gerçek yazgı olarak gerçekleşeceğine inananların umut bağladığı, tıp adı verilen gizli dinin, hekimleri, hemşireleri, hastabakıcıları, laboratuvarları, gizemsel bir gizlilik içinde korunan karanlık ya da yarıkaranlık odaları, aygıtları, işçileriyle, sözün kısası, irili ufaklı kulları, rahipleriyle yürütüldüğü yerdir.
Bilge KarasuKayıt Tarihi : 28.10.2016 12:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Doktorların bilmedikleri halde bilirmiş gibi yaparak mahfettikleri hayatların, her boku bildiğini zanneden hemşirelerin ahkam kestiği, üzerinde sağlıkçı üniforması olan gerizekalı hademelerin bile ahkam kestiği, Allah'ı unutmuş ve insan doğrmaktan başka işi olmayanların tapnağıdır. Orda hastalığı tedavi edilecek insana değil, hastalığı sürüp giden insana ihtiyaç vardır. Kısacası Tıp dini, artık kapitalist aşağılık ve beceriksiz şerefsizlerin yaşadığı ve hastane de kanla beslenen şerefsizlerin ibadet alanıdır.
TÜM YORUMLAR (6)