Süt kokan dudaklarında meleksi gülümseyiş,
Minicik elleriyle tutunur annesinin ellerine.
İki emzirme arasındaki sabırsız bekleyiş,
Yansır bir parça sitem bakışlarına yahut sesine.
Biraz çığlık, birkaç damla gözyaşı ve biraz serzeniş,
Annesinin kucağında tatlı bir huzura bırakır yerini.
söylemek istediklerimi bir söyleyebilsem,
döksem içimdekileri yazdıklarıma,
kalemim ruhumun melodilerini bir mırıldansa,
kağıtlar isyan eder içimdeki ıstıraba.
Zaman durdu bir an, öylece durdu kaldı,
İnatçı bir martı, kanatlarını açtı ve havalandı.
Gökyüzünde özgürlük, yüreğinde sebat,
Zincirlerini kırdı zamanın,
Denize, dalgalara ve bulutlara inat…
En zoru da
Kalbi kırık, gönlü kırık,
Kırıklarla dolu bir ruhla
Göçüp gitmek,
Şu yalan dünyadan,
Bir şehir nasıl katman katman,
Yükselirse toprağın üzerinde,
Tâ eski çağlardan günümüze,
Bir insan da öyle yükselir kat kat,
Acı tatlı tecrübelerinin,
İnsan kalbi kırık da yaşar,
Zira o kırıkların arasından
Istırap, hüzün ve gözyaşından
Daha çok sebat ve umut taşar...
Dondurucu soğukta
Ölmek üzere olan kirpileriz biz,
Kurtuluşumuz sarılmakta,
Canımızı acıtsa da dikenlerimiz…
Patlamadan direnen mısırlardık,
Göstermedik yumuşak yüzümüzü,
Kavrulduk, yandık, kızardık,
Sakladık içimizde hüznümüzü…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!