yağmurlu bir günde gel,
güneş gibi doğ ki üstüme,
gökkuşağı çıksın gökyüzünde.
renkleri vurunca
o güzel yüzüne,
en mutlu insan
bir şeyler anlatmak istiyorum mısralarımda,
gönlümün derinliklerinden kopup gelen.
hep düşünüp de yazamadığım şeyler bunlar,
hep hissedip de ifade edemediğim.
ama inanıyorum ki bir gün,
evet, bir gün,
Denizin ortasında,
Zifiri karaydı gece,
Ben korkuların oltasında,
İsmin dilimdeydi iki hece.
Damlalar vururken önümdeki cama,
lütfedip gökyüzünden aramıza indi bir melek,
kozasından henüz çıkmış nazlı bir kelebek
geleceğin ay yüzün kadar aydınlık,
ömrün de ismin gibi güzel olsun İpek…
kelimelerde yaşamaya
başladık senle aşkı,
cümleler kurduk sonra,
uzun cümleler,
ama hiçbiri,
evet hiçbiri anlatamadı,
bir kelebek olsaydım,
yeşil, yemyeşil kırlarda
rengarenk, özgürce
bir çiçekten diğerine konan,
bir yunus olsaydım,
engin denizlerde okyanuslarda,
Bir peri semadan aramıza düştü,
Tam yirmi dokuz sene önce,
Yalnızca bir masal ya da düştü,
Gönlümde arz-ı endam etmeden önce.
Düşlerden gerçeğe akıp geldi,
sen deniz olsan,
ben sevdalı bir balık,
sende kaybetsem kendimi,
ve sende bulsam benliğimi.
sen gökyüzü olsan,
ben sende en çok
baharı sevdim,
ne üşüttün beni
buz gibi bakışlarınla,
ne de kavurdun sözlerinle.
ben sende ılımlılığı sevdim,
umutsuzluğunu seviyorum,
umudunu sevdiğim kadar,
hüznünü seviyorum,
sevincini sevdiğim kadar,
hırçınlığını seviyorum,
uysallığını sevdiğim kadar,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!