Doğum Günü III
Ömrü imar etmek için geçti yıllar
Korku ile ümit tasması hayatın
Birbirine imrense de başarılar
Sorar mısın kalbine kaç gün yaşadın?
Sen çiçeksin çırpınan bir yürek
Henüz bedene girmiş taze ruh
Sen nazlanmayı bekleyen kelebek
Seni kimler uçursun, seni kim besleyecek?
Ne anne sütü ne sıcak bir kucak
Eşya
Dünya döner ardından yürürsün
Yaşadığını sanır sürünürsün
Tilki koruk dermiş uzak üzüme
O yüzden sevemedik cenneti
Hep eşya ile oldu muhabbetimiz
EYLÜL HAVALARI
Su yorulur, toprak yorulur, ağaç yorulurdu.
Taşra boşalır, merkezleri doldururdu
Gurbetten döner gibi
Eylüle dönerdik
Ey Şehir
Matem fırtınaları salınıyor üstüne ülkemin
Tuzaklar kızgın katranla dolduruyor yürekleri
Tarih dolaşımdaki kan gibi geleceğe yürürken
İnançla ekilen ihanetleri kusuyor toprak
***
Fatih’in ordugahı Topkapı’ da kurulur
Surdan hala zaferin duaları duyulur
Burçlarında dinlerim mehterin türküsünü
Osmanlı’nın gücünü, Roma’nın çöküşünü
Gitme
Dostluk bedelini canımla öderim
Beni bu yaban dertlere bırakıp gitme
Varlığın bahar gibi gelir gönlüme
Yokluğunu sel gibi ruhuma salıp gitme
Gölge
Baykuşun sesi
Biçiyor sevgi fidelerimi
Toprağın direnişine bulut kulak asmıyor
Derisi yüzülmüş kelimelerimin
Kanı ekrandan damlasa da
Mimari hayranlıkta kendisiyle yarışmış
Büyüleyen sanatın akıl ve hayali aşmış
Zerafet ile heybet zirveye tırmanırken
Taşlar değil ruhlar üst üste dizilmiş
Ezelden ebede bu nokta nedir?
Sonsuzlukta dolaşan sezgi ve tahayyül
Varlığa indirgenemeyen kabuller nedir?
‘’ Zübde-i alem’’ imara memursa dünyayı
Topraktan cana evrilen bu serencamlar nedir?



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!