Nura benzer yüz ay gibi
Seni görmek ne güzel şey.
Kirpikler ok kaş yay gibi
Seni görmek ne güzel şey.
Şansım döner kalmam naçar
Naz eyleme bir bûse ver
Şekerle çay senin olsun
Âşık olan aşkı sever
Güneşle ay senin olsun.
Kalbimi fetheden nokta;
Gönül sermayemi sende batırdım
Çok zarara girdim senin yüzünden.
Kendimi ölmeden kabre yatırdım
Tükenmedi derdim senin yüzünden.
Kimsenin yüzüne bakamaz oldum
Hiçbir değişiklik yoktu aslında
Ben yine körkütük seni özledim.
İş güç esnasında gece faslında
Ben yine körkütük seni özledim.
Haz almadım günün hiçbir şeyinden
Goncanın dalında solması gibi
Ömrüme ziyandır yar bu sensizlik
Gecenin yıldızsız olması gibi
Işıksız odama dar bu sensizlik.
Her gece içtiğim derdin hancısı
Arama kendinden ufacık bir iz
Gözümde yaşlar yok, sen yoksun bende
Yolunu kimlerle çiziyorsan çiz
Bağrımda taşlar yok, sen yoksun bende.
İçimi kor gibi dağlayan bakış
İşkence işkence işkence değil
Soysuzluk, kansızlık, şerefsizlik bu
Vicdanı kör dünya bunu böyle bil
Soysuzluk, kansızlık, şerefsizlik bu
Mazlumun bahtı hep böyle kara mı?
Nasıl ki topraklar muhtaçtır suya
Beni gelişinden mahrum bırakma.
Geceler hicrinle yatar pusuya
Beni gülüşünden mahrum bırakma.
Ağlayan inleyen heceler gibi
Yolumu beklermiş sevdiğim benim
Gözlerine kurban olmam mı senin?
Mehtabım yıldızım kıymet bilenim
Gizlerine kurban olmam mı senin?
Yüzünü görünce coşup taşarım
Felek bir kez daha kurdu tuzağı
Oynadı oyunu bize Laz kızı
Senle bindiğimiz hayal kızağı
Götürdü ateşe köze Laz kızı.
Böyle bir duygudan zarifi var mı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!