Ölüm, arızi bir ayrılıştır kimilerince
Ebede açılan bir kapı
Yaşam, asgari bir yaşayıştır kimilerince
Ebede hazırlanan bir yapı
Ne iyi iyidir ne kötü kötü
Elinde evirir çevirir insan
Dağıtır yargılar nitelik atar
Her zaman bir çamı devirir insan
Bir serhoşum aklı puslu dumanlı
Zifiri karanlık yerde gezerim
Hep berdoşum bir hiç yüreği kanlı
Kendimde kendimi durmaz ezerim
Bir zır deliyim ben anlaşılmaz sözler
YAŞAMAK! KÖK SALMADAN HAYATA.
BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ MİSALİ.
HEP AŞMAK! HİÇ DALMADAN RAHATA!
HA VARMIŞ! HA YOKMUŞ VİSALİ!
İnsan etle kemik dolaşan bir kan
Dönüp bak nasıl da geçiyor zaman
Geçmiş sığacaktır sadece bir an
Yaşamak denen şey ne yaman
Daldan dala kondum, hiç durulmadım!
Kurşun hançer yedim, hiç vurulmadım!
Akıl, gönül vadisinde hep aktım.
Düşündüm, çok sevdim hiç yorulmadım!
Gözde parlar, ışıl ışıl yıldızlar!
Saçlarda, ahenkle dans eder rüzgar!
Kalplere, habersiz gelir hırsızlar!
Bir yosmada, hiç olursun rehgüzar!
Rüyamda yığını gördüm baş gibi
Kafalarmış meğer çatlak taş gibi
Kalbe yorsam da o katı taşları
Velhasılıkelam bizim iş yaş gibi
Ellerinde ne var? Neyin kiri bu?
Hangi günahsız, taşı atabildi?
Alındaki kara leke, çok iri bu!
Hangi uykusuz, rahat yatabildi?
BUZ GİBİ BEDEN! OMUZLAR ÜSTÜNDE?
YÜRÜSÜN BİR MEÇHULE... TEZ İLERİ!
İLEYHİ RACİUN! BAŞ GÖZ ÜSTÜNE!
BU SON ADIMLAR! RUHLAR DÖNMEZ GERİ!
İşte geldi Şair Her şey Aşka dair