"Dönen şu feleğin çarkı kırılmaz
Sel olan göz yaşlar bitmez kurumaz
Geçti bahar gitti yaz sen neylerin
Ne yaparsan yap hiç devran kurulmaz"
Tutunamadım hayata ve düştüm!
İstemem ! Hayata tekrar tutunmak!
Aynaya baktım, ne gerçek ne düştüm!
Bir yalan uğruna, ne hale düştüm!
Su gibi akıt ser, kelimeleri...
Akıl gönül dalsın, girsin derine!
Sakın dinleme yer, kekemeleri!
Berrak zihin alsın, seni ser'ine!
Olmasın dimağda boş kaziyeler!
Sizi bilmem! Benim egomdur derdim !
Hitabım boş! Bir muhatabım yoktur!
Ne memnun rahatsız edeyim de'rdim.
Sevgiye ve nefrete karnım toktur!
Allah; ben için yarattı alemi.
Olmasaydım, yaratmazdı ademi.
İblis, benim için çıktı sahneye
Ben için ateş düşürdü haneye!
Alimde ilim; arifte hikmettim.
Umut etsem; beklesem mi ölümü?
Ne ile avuturum, bu gönlümü?
Gelmez endişesi, keser önümü!
Ne ile avuturum, bu gönlümü?
Hem deli hem serseri! Düştüm peşine!
Anlayan oldu mu bilmem! Çoğu sormadı?
Bu sorunun rastlamadım bir eşine
Olmayınca meta, insan kafa yormadı.
Olur mu? Dersiniz cevapsız soru!
Çiçekler saçında gül yanağında
Sende olmak ister ay, güneş, yıldız!
Olmaz gönlünde bir zül konağında!
Sende solmak ister zer, elmas, yaldız!
Sessizliğin sesinden sağır olayım!
Bir çölde kar içinde bulsunlar beni!
Taş gibi eriyip kül gibi solayım!
Bir gölde kar içinde bulsunlar beni!
Karanlığın renginden bir kör olayım!
فَاَيْنَ تَذْهَبُونَۜ
Etsek atomize parçalasak biz
Sersek yere tane tane varlığı
Geriye ne kalır sıra sıra diz
Atabilir miyiz O Ağırlığı
İşte geldi Şair Her şey Aşka dair