Eser rüzgâr soğuk soğuk
Sen yine yoksun
Üşür ellerim donuk donuk
Sen yine yoksun yoklukla dolusun
Kayalıklara uzandım
Bana kardelenler getirin yurdumun dağlarından
Fırat nehrinin kıyısından papatyalar, kurutmadan
Köyümden yeni açmış bir iğde çiçeği, dalından
Daha nice güzel şeyi es geçtiysek farkına varmadan
Savaş, şiddet, ölüm, yoksulluk, yolsuzluk, ırkçılık…
Ufacık bir kıvılcım yeter cayır cayır yanarcasına
Şu kocaman dünyayı tutuşturmak için
Küçücük bir insan dünyayı yerinden oynatabilir
Eğer gerçekten inanıyorsa davasının haklı olduğuna
Cihana kafa tutar bir âşık
Çok doluyum
Dinlenmek nasip olmadığı için yorgunum
Bu kadar tecrübe bana yeter
Ben büyümek istemeyen bir çocuğum
Bazen kendime soruyorum
Büyük olmak marifetmiş gibi
Büyüklerimiz 'ye çabucak büyü, büyü de büyük adam ol’
Deyip durdular
Büyüdükte sanki ne oldu
Sanırım büyük olmak sık sık ah bir çocuk olsam,
Soluduğum oksijenmiş ilk ağlamamın nedeni
Sonra karnımı doyurmak için
Yaramazlık yapıp düşüp kalktığım için
Bebeklik yani her insan gibi
İlk ayrılığım oldu anadan babadan sekiz yaşında
Çalış çalış çalış
Alış, bu bir yarış
Başarıya giden yolda
Ölçüleceksin karış karış
Hayatta iki seçeneğin var
Kusursuz olmak
Önce kusurlu olmakla başlar
Aslında kusursuz olmak en büyük kusurdur
Göze batar kusursuzun kusursuzluk kusuru
İlla bir kusurun olacak bu hayatta
Kısa metrajlı gülmelerimin ardından
Başıma çullanır hüzünlerim
Bitişe üç adım kala
Yere yuvarlandı ümitlerim
Çok düşündüm sırasını bekler
Konusu basitti bu filmin
Sade bir aşk hikâyesiydi
Mutluluk tablosuyduk özel bir resmin
Her şey tadında ve çok güzeldi
Tadı damağımda kaldı o günlerin




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!