Harabat Ehli Şiiri - Kemter Abdal

Kemter Abdal
184

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Harabat Ehli

Kaos, kriz ve döngü,
Kaybolmuş bir devrime benzerdi yüzü.
Savrulur arşa, savrulur külü,
Aynı anda yaşar dünü, bugünü.

Aşkın şarabından mest olmuş gezer,
Geçmişle gelecek, gönlünde sezer.
Her demde bir sır, her anda bir söz,
Harabat ehli, aşka verir öz.

Dikenli yollarda yürür durmadan,
Ne gam çeker, ne de korkar yarından.
Aşkın ateşiyle yanar durmadan,
Harabat ehli bu, Hakk'a susamış can.

Gözleri derya, kalbi bir umman,
Her zerrede Hakk'ı seyreder.
Ne taht ister, ne şöhret, ne şan,
Harabat ehli, Hakk'a yakın can.

Kemter Abdal, bir sırra erdim,
Harabat ehlinin aşkını gördüm.
Aşk ile yandım, aşk ile coştum,
Harabat Ehline yar oldum bugün.

Kemter Abdal
Kayıt Tarihi : 22.4.2025 12:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiir, "harabat ehli" olarak nitelendirilen, dünyevi kaygılardan uzak, aşkın ve manevi derinliğin peşinde olan insanların mistik hallerini ve dünya görüşlerini etkileyici bir şekilde anlatıyor. Kaos, kriz ve döngü gibi kavramlarla tanımlanan yüz, bu insanların yaşadığı içsel çalkantıları ve belki de dünyevi düzene yabancılıklarını simgeliyor. Küllerinin arşa savrulması, onların dünyevi bağlardan tamamen sıyrıldığını ve manevi âleme yükseldiğini ifade ederken, aynı anda dünü ve bugünü yaşamaları, zamanın ötesinde bir algıya sahip olduklarını gösteriyor. Aşkın şarabından mest olmuş bir şekilde gezmeleri, onların ilahi aşka olan derin bağlılıklarını ve bu aşkın verdiği sarhoşluğu anlatıyor. Geçmişle geleceği gönüllerinde sezmeleri, sezgisel bir bilgelik ve zamanın lineer akışının ötesinde bir kavrayışa sahip olduklarını düşündürüyor. Her demde bir sır, her anda bir söz olması, onların her anlarının derin anlamlar ve manevi öğretilerle dolu olduğunu gösteriyor. Harabat ehli, tüm varlıklarını aşka adamış, dünyevi arzulardan vazgeçmiş kimseler olarak resmediliyor. Dikenli yollarda durmadan yürümeleri, hakikat yolunun zorluklarına rağmen yılmadan ilerlediklerini simgeliyor. Ne gam çekmeleri ne de yarından korkmaları, onların dünyevi endişelerden azade, tevekkül sahibi insanlar olduğunu gösteriyor. Aşkın ateşiyle durmadan yanmaları, ilahi sevgiye olan tutkularının hiç dinmediğini ve bu aşkla sürekli bir dönüşüm içinde olduklarını ifade ediyor. Harabat ehli, Hakk'a susamış canlar olarak tanımlanarak, onların en büyük arzularının ilahi olana ulaşmak olduğu vurgulanıyor. Gözlerinin derya, kalplerinin umman olması, onların engin bir iç dünyaya ve derin bir sevgiye sahip olduklarını gösteriyor. Her zerrede Hakk'ı anbean seyretmeleri, yaratılışın her noktasında ilahi tecelliyi gördüklerini ve sürekli bir manevi bağlantı içinde olduklarını ifade ediyor. Ne taht, ne şöhret, ne şan istemeleri, onların dünyevi makamlara ve gösterişe değer vermediklerini, asıl amaçlarının Hakk'a yakın olmak olduğunu gösteriyor. Kemter Abdal'ın bir sırra erdiğini ve harabat ehlinin aşkını gördüğünü söylemesi, bu mistik halin anlaşılması zor ama derinden etkileyici bir deneyim olduğunu belirtiyor. Aşk ile yanıp aşk ile coşması ve harabat ehline yar olması, onun da bu manevi atmosfere dahil olduğunu ve bu aşkın coşkusunu paylaştığını gösteriyor. Şiir, dünyevi değerleri aşan, ilahi aşkla dolu bir yaşam biçimini ve bu yaşamın derin anlamını etkileyici bir dille aktarıyor.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!