Toprağa bir nefes düşümü mesafede

İlyas Kaplan
1409

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Toprağa bir nefes düşümü mesafede

Sahi
Neden bazıları ,
bir daha asla girmeyeceklerini bildiğimiz odalarına,
eskisinden daha fazla siniyorlar?
Neden hala “onlara” gidiyor oluyoruz?
Neden arkada bıraktıkları bir yığın ayrıntının,
kendilerinden daha uzun ömürlü oluşu
o sırra bir çırpıda kapılıyoruz ?

Sahi
neden ?
Çini mavisi lambalarını, ceviz oymalı sehpalarını,
bordo çizgili porselen çay fincanlarını
ilk gördüğümüz günleri kadar
tekrar hatırlıyoruz.
Teker teker hatırlıyoruz
bütün gülücüklerini
annemizin

Sahi
neden ?
bir zamanlar küçücük bir çocukken
bize armağan edilmiş.
biz eski zaman kokulu serin bir taş mutfakta,
tahta bir masanın başında sunulan
bir dilim çilekli pasta örneğin,
ya da fanusunda incecik bir balerinin
döndüğü porselen bir saati
tecessüsle seyretmenin öğretisini
Neden hala hatırlıyoruz.
Nasıl birdenbire ve bunca yıl
üzerine anlamını kaybetmiş tüm limanların
yerini tutuyor.

Sahi ,
bu kadar çok ve çabuk mu gidiyorlar,
yoksa biz mi terk ediyoruz
kendimizi dalgaların hüznüne?
Deniz büyüdükçe gemiler ne denli küçülüyor,
limanlar ne denli anlamsızlaşıyor.
Neden yokluklarında bıraktıkları boşluk,
varlıklarıyla doldurdukları yerden bunca geniş?
Her defasında
kendimizi de çoğaltarak ilave ettiğimizden mi?

Sahi ,
Neden bazı kimselerin ölümü,
ölümü güzelleştiriyor içimizde?
Onlarda yangın yok,
bize tevekkülü öğretecek kadar güzelleşerek gidiyorlar
bir sevilenin ölümü mü
güzelleştiriyor ölümü bunca
bunca dünyayı boşalttığı gibi.

Sahi
ılık bahar yağmurlarına denk geldiğinden mi
Bazı kimselerin gidişi
munisleşmiş bir sevdaya benziyor?
Ve ansızın hatırlıyoruz,
o bahar ilk gördüğümüz kelebeğin rengini

Sahi,
çocuk gönlünden başka verecek şeyi kalmayanların,
bir gülücükle oluşan sevgi ortamının anlamını
birden getiriveriyoruz aklımıza
Onları güzele götürecek
yüklerinin çokluğunu bildiğimizden mi
hafifliyor yüreğimizde
çok ağır olması gereken vedaları?

Sahi
neden ?
Ve nasıl olup da geriye bırakıyorlar,
bir gün mutlaka,
onların vedalarının bizde bıraktığı boşluğu
onlarla konuşabilecek olma umudunu.
Hani siz gittiğiniz gün, diye
başlayan cümlelerle.
Dahası, hani ben gittiğim gün.

Sahi
neden ?
bu denli ılık yağmurlarla uyanıyoruz
zamanı ve mekanı geri saran düşlerimizden.
Yeniden çocukmuşuz,
yeniden bütün boşluklarımızı doldurmuşuz.
Baharmışız yeniden.
Hayat törpülememiş bizi,
mazur ve masummuşuz.
gelecek yıl aynı günden umutluymuşuz
gibi

Sahi
Neden ?
bu denli içimiz sızlıyor
oysa bir yangınmışız, anlamsızmışız, yokmuşuz.
Neden bazı kimselerin yokluğu,
varlıklarında ummadığımız kadar
büyük bir boşluk bırakıyor
yüreğimizde

Sahi
hayatımızda sevdiklerimizin
ölüm haberiyle başlayan süreçlerin
geri alınması imkanı mı olacak
bir başka zamanda
mesela cennette
bir kez kaybetmiş olmanın
bilinciyle

Sahi
neden ?
Erken baharda, bahçeler önce yeşildir
Kapı üzerinde salkımlar, leylaklar,
toprağa bir nefes düşümü mesafede menekşeler.
Sümbüller, çuha çiçekleri, yıldızlar.
Sonrası sarının tonlarında
Üşüten parklarda vapur dumanları.
Evvel gözümüzün önünden geçer
kırmızının saltanatı ahiren gelir.
Hele kır menekşesi.
Bu boynu büküklüğün anlamı ne peki?
daha mı utangaçtır onlar

Sahi
Ya sümbül hep yas içre,
ondan mı boynu eğri?
Ya da ağlayanlara yas yakışmıyor mu?
Ya hangi romanlar, hangi roman kahramanları,
hangi türküler ve şarkılar
hangileri daha çok
gönlümüze dokunuyor

Sahi
menekşe kokuyla ovduğu mendili
katibin o kokuyu düşürdüğü zamandan bu yana
menekşe kokusu mudur sokaklar
Dahası leylak, hanımeli, akasya
bütün vahşiliğine rağmen
güzelinin aynasının derinliğinde bestelenmiş
ve uykusuz mudur

Sahi
Neden
Suyun kıyısına renkli bir nakış kolay düşmüyor.
Üç sap gülü suya düşürmek kadar zor mudur ?
Hayat ve ölüm
Durulan yerde durmuyor işte
Kendimize ait hissettiklerimiz
hayal ve masumiyetimiz

Ya hangisiyiz biz
Yaşıyor mu ?
Ölü müyüz ?

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 10:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!