Eski Bir Şarkı Çalıyor Radyoda
Eski bir şarkı çalıyor radyoda,
Tozlanmış anılar fısıldıyor kulağıma.
Zamanın içinden süzülüp gelen o melodi,
Bir yaz akşamını getiriyor usulca.
Eskisi Gibi Olamam Ben Artık
Eskisi gibi olamam ben artık,
Zamanın izleriyle yoğruldum derinden.
Her adımda bir hatıra, bir yara,
Geçmişin gölgesinde yürürken sessizce.
FİRUZE
Firuze...
Adın bir renk gibi dokunur içime,
Bir taş gibi değerli,
Bir düş gibi ulaşılmazsın...
Gece çöker
Gece çöker, hüzünler sarar her yanı,
Kararmış sokaklar, sessizlikle yanar.
Ay, utangaç bir şekilde gizler yüzünü,
Geceler Yangın, Virane
Geceler yangın, virane…
Adını anmaya kıyamadığım bir yoksunluk var içimde,
Her yıldız gözlerine benziyor,
Ama hiçbiri ısıtmıyor yokluğunu.
Gecenin Bir Yarısı
Gecenin bir yarısı,
Yıldızlar kaybolur, sessizlik sarar dört bir yanını.
Bir yalnızlık var, derin ve soğuk,
Kalbimde atacak bir nabız, bir iz bırakır.
Gecenin Fısıltısı
Bir rüzgâr eser içimde,
Dalgalar vurur kalbime.
Sessiz gecenin fısıltısı,
Adını yazar gökyüzüne.
Yalnızlık bir keman sesi,
Gecenin İkisi
Gecenin ikisi…
Uykular çoktan terk etmiş beni,
Penceremde ay değil, düşünceler nöbette.
Sokak lambası gibi titrek kalbim,
Gecenin Kaleminden
Gecenin koynunda yıldızlar uyurken,
Bir mısra düşer usulca yüreğime.
Sözler, sessizliğin içinde yankı bulur,
Şiir olur, dökülür geceye.
Gece Olunca
Gece olunca sessizce iner karanlık,
Gizler göğsünde yorgun anıları,
Ay ışığında titrerken dallar,
Rüzgâr fısıldar eski yaraları.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!