Nisan yağmurları başlıyor,
Topraktan bereket fışkırıyor,
Güneş ışık veriyor,
Nisan yağmurları.
Tabiatta başlar kıpırdamalar,
Obalarımızdan geçiyor atlar,
Üzerine binmiş babalar,
Ellerinde gümüş kamçılar,
Ayaklarında körüklü çizmeler.
Dört nala koşuyorlar,
Toplumda sayğıları olurdu,
Yüzlerçe dostu korurdu,
Şan şöhret onundu,
Nice insanlar vardı.
Zaman olurki bulamaz ekmek,
Anadolunun kapılarına dayanan alpaslanlar,
Malazğitte yaptın meydan savaşlar,
Perişan olmuştu düşmanlar,
Altlarında şahlanıyordu küheylanlar,
Nerede o günlerimiz.
Eski günlere dalı verdi gözlerim,
Bağlarında üzüm veren teyeklerim,
Ellerime aldığım sepetlerim,
Sevda tepesinde söylediğim türkülerim,
Nerede o payamca.
Kimleri gördüm kimlerle yaşadım,
Tarlada ırgat olurdu analarım,
Sırtında küfe çekerdi babalarım,
Neleri gördüm.
Delik olurdu lastik ayakkabıları,
Geçti gitti günlerim,
Nerede hani sevenlerim,
Bizimle beraber gülenlerim,
Ne oldu sizlere.
Onlara kucak,açarken,
Gözlerim dalar maziye bakar,
Kimler yaptı hanlar,
İçinde olurdu ipek halılar,
Nerde kaldı bu insanlar.
Dünyaları kendinin sanarlar,
Bu dünyayı yaratan,
Kendime herşeyleri yaptıran,
Bir güç vardı yapan,
Neden.
Gerçekleri görüyorduk,
Sordum kodalak Ahmet emmiyi,
İstedim onun evine gitmeyi,
Unutmam mümkünmü kuz bahçeyi,
Ne deyim Afşinim.
Gözlerim arar leblebici Haçiyi.
yüregine sağlık kutluyorum..çok güzel bir şiir
yüregine sağlık kutluyorum..çok güzel bir şiir