"Gelesim yok, gelemem" diyordun!
Yine de gelirsin ümidiyle indim sahile,
sana söylediğim saatte....
ürkek adımlarla yürüdüm
her zaman ki buluştuğumuz yere...
masamız oradaydı, sandalyen orada
VEFALIM
Vefalım Vefa'da otururdu,
Vefa kokardı etekleri.
Vefadan çok geçerdim ama,
vefalımdan vaz geçemezdim
Ama yıllar rüzgar gibi akarak
Bu şehir kaskatı betonlarla yoğrulmuş,
bazen bunaltıp karartıyor içimi.
Politikanın çirkefi yansıyor caddelere…
Memur ve emeklinin sessiz feryadı,
ümitsizce Meclisin sağır duvarlarına çarpıyor.
Masmavi bir deniz
gözlerin gibi
tüm benliğimde sıyrılıp
bakışlarının en derin yerine dalmak istiyorum
ama ben dalarken
gözlerini kapatma,olur mu!
Adam, "ben" dedi sustu
Kadın "evet" dedi
Adam sağ elini kalbinin üstüne koyup
"kalbim", dedi.
Kadın adamın ellerini tutarak " evet, evet "dedi
Adam zor nefes alarak "kalbim yanıyor " dedi,
Yine kış,yine gece
Ay kapatmış yüzünü elleriyle,
ortam tam bir bilmece...
Gecede karanlık yok aslında
uzamış gölgesi var dünyanın
Haykırmak istiyorum
Sen Leyla olunca,
ben de Mecnun olmak istedim
Gönlüme ateş lazımdı
ayaklarıma ıssız bir çöl
Ateş sende hazırdı;
ama çöller safari çılgınlarıyla doluydu.
Gökte buluttur kar;
önce ince ince gönlüne,
sonra, kaş kirpikler
ve gözüne yağar.
Her tanede
gözün, gönlün aydınlanır,
Matematik kulvarındaydım
seni seninle çarpıp,
senle seni toplayıp,
seni senden çıkardım
sonra sana böldüm.
Yine de hiç bir alanda eksiğin olmadı,
Sen zaten hayatla dalga geçip,
yıldızlara takılıp uçan
bir kuşsun.
Onun için
gönlün çok renkli bir gökkuşağı...
Uçabildiğince



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!