Sevgilerin sevdaların piriyiz
Ta yürekten bir ülkünün eriyiz
Sanılırsa bu yollarda geriyiz
Önümüze engel koyan çok olur.
İçte birlik dışta dirlik özümüz
Ar edep tükendi ahlak yenildi
Kahırdan kahıra aşar giderim
Fırtına esiyor yeldir denildi
Elimde gözyaşı şaşar giderim.
Geleneğim örfüm atıldı taca
Buğday başağına kurduk düşleri
Kuraklık başını aldı yürüdü
Kolaylarız derken bu yıl işleri
Susuzluk umudu sildi süpürdü.
Bel bağlarken sardı yüreği sancı
İlmek ilmek örmüş yine saçını
Sonsuzluğa sürdün sevda maçını
Beklerken yitirsem ömrün kaçını
Vazgeçmem güzelim vazgeçmem senden.
Yanıp yanıp kül olsam da baharda
Yaşadığın şehri anlat diyorsun
İncidir desem de sözler yeter mi?
Tarihi şiire sığdır diyorsun
Kağıdım kelama bilmem yeter mi?
Toprağına kurmuş eren bağını
Göğsümde başladı derince ağrı
Doktora gitmeyi akıl etmedim
Hanımdan gelince nazikçe çağrı
Otçuya gittim de O’na gitmedim.
Dedim ki doktorlar insanı üzer
Çamaşırı asmış naylondan ipe
Kaş gözü bürünmüş bir başka tipe
Kulakta sallanan nal gibi küpe
Boynunda inciyi tartamadım ben.
Birbirine katmış renkleri yüzde
Gerçeklik asılı düşün içinde
Yolun aydınlığı neden niçin de
Sevdalar şen şakrak türkü biçimde
Duygu katmer katmer selama durdu.
Kimi hak belledi doğruca yolu
İçimde bir sevda yalandır sanma
Yetemem kendime sen olmayınca
Deseler yalandır sakın aldanma
Giremem bendime can olmayınca.
Yüzünde yel esse dalım kırılır
Yazı başka kışı başka bu dağın
Gonca güldür nazlı yarim dudağın
Ay cemalin gözümdeki adağın
Sen olmadan yaşamayı nedeyim.
Aha geldik gideceğiz dünyadan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!