Anlatamadım Erzurum sevdamı sana
Seni düşündükçe ilham geliyor bana
Bin canım olsa da kurban olsun sana
Bir şeyim olmasa, sevdan yeter bana
Halil Çolak 28.9.2006 Ankara
Mutsuzluk üçgeni
Çevrelemiş beni
Ne yaparsam
Kurtulamıyorum.
Uzak ufuklara elimi uzatmak
Orada mutluluk varsa almak
.
Rengini al kandan almış nazlı hilalim.
onun uğruna duşmuş binlerce şehit.
Bayraksız devlet olmaz nihayet.
Bayrak şerefimdir, bayrak bağımsızlığım.
Allah’a gider
Çilenin girdabında dondurur durur kader
Aldırma güzelim bu hayat böyle gelmiş böyle gider
Sonsuzluk kurtuluş kervanı Ancak Allah’a gider
Aras nehri gibi çağlar dururum
Ben kendimi sende bulurum
Her güzelliği senden alırım
Türkün kalesi olan Erzurum
Halil çolak 25.3.2006 Ankara
Ülkücüyüz
Başımızda başbuğumuz
Sesimizi duysun haçlı
Gölümüzde dalga, dalga
Umman olan ülkücüyüz
Yükseklerde temsil eder benim yurdumu
Hep karlar örter bütün yıl onun zirvesini
Çok efsaneler de anlatırlar ulu ağrı dağımı
Doğal buzdolabı olan mağaradan sor beni
Yüksek tepede muhteşem İsakpaşa sarayı
Nice ihanetlere şahittır atan.
Bu toprak altında şehittir yatan
Tarihine şerefli sayfalar yazan
Kutsal dediğimiz bu toprak vatan.
Yaşar emminin Fatma bacının
Sabah namazını kılar niyaza başlar
Verilen emri yerine getirmek için hazırlık yapar.
Gaz lambasında anasına duygu dolu mektup yazar
Gelecekteki o yüksek makam olan şehitliği muştular
Belki yarın vatanı müdafaa edeceğim başka bir yer
Seccadende dua ederken hakkını helal et der
Dalda çiçekler
Yerde böcekler
Kalp deki gözler
Daim zikreyler.
Gökteki yıldız
YAZMIŞ OLDUĞUN ŞİİR İÇİN SANA YÜZLERCE BİNLERCE TEŞEKKÜRLER