Yunusların aşkı dadaş sende yaşar
Hacı Ahmet baba Horasana.şan katar
Duducu köyünde Tapduk Emre yatar
Benim güzel anayurdum.baba yurdum
Manevi güzellik dolu Erzurum yurdum
Düşmanlar düşmesin Mehmet’im senin de eline
Bükülmez senin çelikten ellerin ve bileklerin var.
Sen efsanesin bil düşmanlar yaklaşamaz yanına,
Göğsümüzde sarsılmaz Allaha tam imanımız var
Bu miras kalmıştır, yiğit Alpaslan hükümdarımdan
Yolun düşerse Malatya’nın ilçesi Arapkir’e
Yağlı büğlü tandır kebabı yede bak keyfine
Hayran kalırsın şirinliğine hem de güzelliğine
Dere tepe yollarına can yoldaşlarım sor beni
Öğle vakti girdim kaysı diyarı Malatya’ya
Geziyorum bir bir
Ankara sokaklarını
Arıyorum geçmişi
Bir akşamüstü
Her şey yabancı
Bulamıyorum eski
Akşamın yeni doğmuş yıldızlarına
Cananın derinden hülyalı bakışlarında
Hisseder kaderin ağırlığını omuzlarında
Anlatır küllenmiş aşkları tarihin sayfalarında
Efsanelerde anlatılır tutkulu nice aşklar
Zamana mal olur o tutkulu candan sevgiler
Davul vuruyor dan, dan
Ben ona hasretim çoktan
Sesi geliyor güzel diyardan
Erzurum sesi davulum benim
Halil Çolak 17.9.2005 Ankara
Kan içinde kalmış Filistinli çocuk
Duyarsız bu dünya yapılan alçaklık
Sadece bekliyor ufak bir insanlık
Filistin’e yapılan gerçek bir alçaklık
Ar ediyorum bu dünyada yaşadığıma
Baktıkça eski haritaya gurur veriyor ecdat.
Ne hale gelmişiz gaflet içinde olan millet.
Türk’ ün tarihinde yoktur böyle bir zillet.
Uyan gaflet içinde uyuyan benim millet.
Bu gidişle ne devletin kalacak nede millet.
Kırık düşler içinde hayaller
Yok olup giden o umutlar
Sahte olan dostluklar
Kaybolur gider zaman içinde
Zaman en iyi ilaçtır derler
Sinem kan ağlıyor
Düşmanlar bayram ediyor
Felekler bile ah ediyor
Vatanım elden gidiyor
Vicdanlar kararmış
YAZMIŞ OLDUĞUN ŞİİR İÇİN SANA YÜZLERCE BİNLERCE TEŞEKKÜRLER