Savaşırken Ne topuz vardı nede-tüfeğimiz
kazma ile balta ile geldik bu günlere…
hayatımız ve gecemediğimiz istiklalimiz
onurumuz,şerefimizle bu günlere geldik…
millet olarak ne kemik yaladık,büküldük,
Gözlerinden yağmur gibi yaş boşanıyor
Analar kaybolmuş çocuklarına ağlıyor
Çocukları kaçıranların vicdanı sızlamıyor
Niçin köklü çareler niçin artık bulunmuyor
Yağmur gibi gözlerden yaşlar akmasın
Bütün varlığını sana bağlayan
Senin sevginle ümitlerini besleyen
Sensizliğe için için ağlayan
Rüyalarımı süsleyen değilmisin?
Halil ÇOLAK 9.7.2006 Ankara
Sen karanlık gecede mehtabım
Dolunaylı gecede sen ayım
Sen doğ, ben sadece bakayım,
ÇÜNKÜ BEN SANA HAYRANIM
Bulutlu havada yağmurum
İçim dışım senin aşkın
bu dost senin maşukun
zikreder nabız atmışım
gönül dolu senin aşkın ile
peygambere yoldaş olup
Kimi eli öpülecek,kimi kapıdan kovulacak
Bazıları ise taç yapılıp başa takılacak
Gül gibi daima koklanacak bağra basılacak
İşte bunlar bizim Kadınlarımız analarımız
Allah verdi onlara verdi cenneti ayakları altına
Erzurum sırtını dayamış sana
Şan ile şöhretli can palandöken
Zirvende yer alır ejder tepesi
Karların otağısın sen palandöken
Yaz olsa da zirvende buzun erimez
Dağlar denizler bir araya gelse
Karşıma her türlü engelde koysa
Bütün dünya bana karşıda çıksa
Sevgi engellenemez, benim sevgilim
Sevgi öyle bir duygudur ki hemen silinmez.
Haksızlık karşısında Türk olanın susmazda dili
Haklının yanındadır bu milletin tarihi geçmişi
Seni ilk sefer alkışlıyorum Erdoğan başbakanı
Türkün asaleti budur işte gösterdin başbakanım
Üç buçuk çapulcuya er meydanı asla verilmez
Bu bayram türkün bayramı
Haydı dostlar biz eğlenelim
Atamızdan kalan bu bayram
Gelin nevruzumu kutlayalım
Baharımız artık bak geliyor




-
Muammer Karacaoğlan
Tüm YorumlarYAZMIŞ OLDUĞUN ŞİİR İÇİN SANA YÜZLERCE BİNLERCE TEŞEKKÜRLER