tarihin okunur tâ peykli boyunda
Ankara-sivas devlet karayolunda
Dokuzyüz kırktaki deprem sonunda
Yeniden doğdun sevin DOĞANKENT
Mekan tutun 'Karalığın Düzü'nde
Hakkım helal olsun sana;
Demiştin ya hani, bana! ...
Yetti bana, sağol anne;
İnan içim, ferah yine! ...
Bana duan, gerisi laf
Tam da ortasındayız Yurdu’muzun
Bölümü çok Yüksekokulumuzun
Altyapı hazır, emir zâtınızın;
Bir Üniversite çok mu Başbakanım?
Cephede savaştık, verdik canımız,
Yine koyuldum yollara
Çalı kesmeye gidiyorum.
İyiden iyiye tutundum
Kızağıma.
Sadece kızak var ardımda
Bir kaç kağıt, bir de kalem,
Söyleyin başka neyim var.
Teselligâhım, meşgalem
Şiirsiz günüm, bana dar..
Az değil cürmümüz, oldukça iri
Mutahhar eyleyip, manevi kiri
İhmale koymadan, faslı zikiri
Emr-i ilahiyi,bilelim derim...
Kılarak namazı, vaktinde eda,
Secdene kapanan, yüzler aşkına
Günaha ağlayan gözler aşkına
Uğrunda tutuşan közler aşkına
Azabı rahmete, çevir Allahım! ...
Kabene yüz süren, kullar aşkına
Bırak, aksın göz yaşlarım,
Tutamıyorum kendimi.
Ağlamak, tesellidir bazen,
Boşaltayım bendimi…
Ellerim sarsın, şakaklarımı
Hak yolundan ayrılma, dinle haksesi
Ayrılıkta azap vardır, sev herkesi
Kalma geri, sen de öğren ilmi feni
Kalır mı yolda arabası işbilenin;
Inkıtaya uğratma, ver devrini



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!