Hakikatin Gölgesinde
Ahkâm keser diller, fakat susar gönüller,
Gerçek kelamı yalnız, arifler işitirler.
Sözde değil özde bulunur selam,
Hak yolunun yolcusu, bilir en hakikî ikram.
Bir damla nurla açılır ihtişam,
Zerrede gizlidir kâinat, vesselam.
Gam dediğin, kalbin arınmasıdır,
Diken olmazsa gülün kokusu duyulmaz, vesselam.
Nice sultanlar geçti, nice nam bıraktı,
Ama toprağın koynunda her ad aynıydı.
Bir harf düşer gönle, olur bin ilham,
Gecenin koynunda parlar sabahın nurdan kelamı.
Makam arayan, kendini arar aslında,
Tahtlar yıkılır, nefes kalır sonunda.
Mevlam der ki: “Kalbine bak, ben oradayım,”
Arayan bulur, bulan da zaten bendeyim.
Ahkâmın ardında gizli sırdır kelam,
Hak’tan gelen selamdır en büyük ikram.
İhtişamı taş değil, secde taşır,
Gamla yoğrulmuş kalp, arşa ulaşır.
Nam dediğin geçer, un ufak olur,
Ama ilham bir ışık, kalpte sonsuz durur.
Makam dediğin, ne saraydır ne de taç,
Asıl makam: “Mevlam” diyene aç.
Ve yol biter, söz tükenir, nefes susar,
Arif olan bilir: dünya gölgedir, ruh esas.
Son kelime gönülden dökülür vesselam,
Her şey fânî, bâkî olan yalnız Mevlam.
Kayıt Tarihi : 6.10.2025 20:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)