15.12.2004 Çarşamba..21:45
Üsküdar’da
kız kulesinin karşısında
ıslık çalarak
karın altında ilerliyorum
Bir kere daha başlamak
en başa
doğduğun zamanlara
önceleri pembe gözlüklü bir velet
kırılan camların tek suçlusu
yemek uğruna taşlanan evlerin çocuk zekası
Ağzın hala süt kokuyor
savaşın elinde bu kent
vahşetten yeni çıkmış kalbin
savrulmuşsun karanlığa
sokağa
Karnından ağrılar
Kar aydınlığında
Gezmeyi özledim
Sonbaharda sararıp dökülen
Ağaçların çıkardığı sesleri
Yazın zeytin ağaçları altında
Piknik yaparken
Bu uzaktan duyulan ses
gelenin adı mıdır?
artık yıkmalı mıdır duvarları?
engel tanımadan koşmalı mıdır?
bu yalanları çok söyledik oysa
hayallerin ardında saklanmayan ne kaldı
Şehla bakışlım
seni herkese soruyorum
çünki adın bilinmeyenlerin yolu
ellerinin ellerimde olduğu yerde
bir oyun yokoldu
gözlerin esaretimin başlangıcı
Kar aydınlığında
Gezmeyi özledim geceleri
Sonbaharda sararıp dökülen
Ağaçların çıkardığı sesleri
Yazın zeytin ağaçları altında
Piknik yaparken
Cebimde Kırıntılar
Kirlenmişti aşkımız,
Saflığı yitirilmişti sevdanın,
Ardı ardına sıralanmıştı yalanlar,
Son deneme turları başlamıştı hipodromlarda,
Ben ne zaman
Sahilin kaya restourantında bulunsam
kış gelir ve donuk sözler alır herşeyin yerini
sabahı beklemek gerekirdi
kar aydınlığından farklı bir güneş için
bitirilirdi bu ana denk gelen her bir şarkı
sessizliğinde buldum seni
raks etmene
konuşmana gerek yok
yüzündeki çizgiler atlasından
bana yer ayıran
bir gülümseyiş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!