Hafiften Bir Sabah Manzarası

Şöyle bir turluyorum mahallede.
Vücuduma yayılıyor hafif bir serinlik
Dön evine diyor sanki,dön,nereye sabah sabah?

Ahmak ıslatan cinsinden hafif bir yağmura,
Şemsiye oldu hafif dökülmüş saçlarım.
Hafiften hafiften uçar gibiyim.

Bakkal Murat kepenklerde
Bir yandan da uzanmış yardım isteğinde,
Portakal kasalarını göstererek.
Tutuyorum bir ucundan
Ne portakalı sanki taş mübarek!

Tanımadığım iki kişi kahvenin önünde,
Ellerinde bardaklar.
Karıştırdıkça buyurun havasında,
Hafiften yükseliyor çayın buharı.
Hararetli sohbetler,her an kapışacaklarmış gibi.
Çayı sıcaklığında yudum yudum,
Konuşmaların kabalığında içiyorum.

Elektrikçi kapısını açarken el sallıyor bir yandan,
-Günaydın hocam! Bu gün erkencisin?

Bazı harfleri hafif silinmiş,
''Yufka açmasını bilen bayan aranıyor.'' yazısını
Cama yapıştırmış yufkacı Akif.
Hafif şişman,tıknaz,konuşkan bir adam.
Bazen hükümetleri yıkar,
Bazen yeni yeni hükümetler kurarız,
Ayak üstü,
Bir iki kilo yufka alırken.

Tosun kasabın önünden geçiyorum.
Bir genç hafif dayamış telefonu kulağına,
Odaklanmış gözleri sabit bir noktaya,
Konuşuyor bağıra bağıra:
-Başın da duracak mısın abi? Yoksa biz keselim mi?

Işıklardayım.
Yeşilin yanmasıyla birlikte motorsikletli bir genç,
Aniden fırladı öne, öyle bir fırladı ki
Dolmuşun tamponunu hafif sıyırdı geçti.
Sürücü başını uzattı camdan,bağırıyor arkasından
-Gidişisen gaşiyak oluuum!
Duyan kim, uçtu gitti.

Evdeyim.
Haberler kötü.
Sultan Ahmet Meydanı'nda canlı bomba
On ölü on beş yaralı.
Suriye ve Irak sınırından elini kolunu sallıya sallıya,
Ülkemizin dört bir tarafına dağılmışlar.
Bir gün gelirde canlı bombalar gibi olmasa da,
Şeriatta şeriat diye tuttururlarsa birilerinin yanında,
Vay halimize.

Hafiften hafiften canım sıkıyor.
Mahallemde bir sabah manzarası.
Günlük güneşlik yarınlar düşleriyle
Hafiften hafiften işime bakıyorum.

Antalya-Ocak 2016