CEBEL-İ RAHMET
Kafile başkanımız akşamleyin, yarın sabah gezi olduğunu, herkesin namazdan hemen sonra otelin önünde olması gerektiğini söyledi. Bizde sabah namazını kılıp servislerle hemen otelimizin önüne geldik. Çok geçmeden otobüslerimiz geldi. Bizim kafilemizi gezdirmek için 5 otobüs görevlendirilmişti. Herkes grubu ile hareket edilecek denildi ise de, önüne gelen önündeki otobüse binince bu işten vazgeçtiler. Mecburen.
İlk olarak Sevr Mağarasına gittik. Gittik de sayılmaz hani. Arabalarımız Sevr Mağarasının bulunduğu dağın eteğine gelince, bizi aşağıya indirdiler. Kafile başkanımız Müftü Efendi başladı anlatmaya. İşaret parmağı ile
–Şu gördüğünüz yer Sevr Mağarasıdır. Oraya çıkmak, ne farzdır, ne de vacip. Peygamber Efendimiz hicret yolculuğunda Hz. Ebubekir ile üç gün bu gördüğünüz (Aslında göremediğimiz) mağarada kalmıştır. Gibisinden küçük bir sohbet yaptı. Ve sohbetinin sonunda da, boşuna kendinizi yormayın. Zaten hava da sıcak. İncilerini döktü.
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,