Gamzelerinden kelebekler havalanıyor, farkında mısın güzelliğinin...
Hiç aynada baktın mı kendine?
Şairin aklını karıştırır, şiiri şaşırtırsın sen…
Neresinden başlayayım bu şiire…
Gül kokulu bir manzume bu, bakışı, gülüşü…
Salına salına yürüyüp süzülüşü…
Saçlarında meltem esintisi,
gülüşünde yürek ısıtan ilkbahar sıcağı…
Tatlı dudaklarında gönül çelen bir tebessüm...
İlham olur endamın, tutukluk yapan kalemlere…
Yaşamayı sevdiriyorsun, hayattan bezmiş pejmürdeye…
Bir ezgi gibi geçiyorsun içimden…
ne zaman seni düşünsem,
bir kuş havalanıyor göğsümden hafifçe.
Senin adını aklımdan geçirirken bile,
dua eder gibi mahçup ruhum, titrektir dilim.
Gözlerinde kaybolmak,
bir denizde yavaşça boğulmak gibi…
ruhunu cennete teslim edermişçesine
Senin güzelliğin aynalara sığmaz,
bir ressam tuvaline vuramaz renklerini,
bir şair, hecesine sığdıramaz seni.
Sadece bir kaç satırla anlatılır değilsin!
Seni anlatamayan cümleler düşük,
Mısralarda sen varsan ancak, anlam lirik!
Varlığın bir bahar sabahı gibi umut verir.
Kalbimin en sessiz,
en dokunulmaz köşesinden yazıyorum seni!
Gamzelerinden havalanan o kelebekler varya,
her kanat çırpışlarında içimde bir ateş harlanıyor.
Sen farkında bile olmadan,
bir kalbin merkezine konuyorsun sessizce...
Senin her adımında
toprak daha güzel kokuyor,
ve gökyüzü,
biraz daha yaklaşıyor yeryüzüne.
bir gül tomurcuğunun dudak arası gülümsemesi gibi…
Sen bu dünyanın en naif detayı,
en çok sevilmeye layık hâlisin.
Nereye baksan,
orası sevilmeye değer…
Orası sevilmeye layık!
Senin gülüşün...
Düşünsene, umut denen şeyi hiç tatmamış birine,
"hayat böyle bir şeymiş demek" dedirten güzellik.
Sen girdin bir kere ruhuma,
çok özlenen bir bahar havası gibi,
icabet edilmeyi bekleyen kutlu bir dua gibi…
Ve ben, yine umuda gark oldum!
Seninle buldum, bulunmaz denilen seviyi…
Tüm kelimeler düştü ardına,
yollar, suskunluklar ve uzun geceler.
Geldin…
Öylece, gerek bırakmadan hiç bir söze,
bir bakışla tamamladın, yarım kalan ne varsa içimde.
Zaman durdu belki, ama biz akmaya devam ettik.
Ayrılığın öğrettiği ne varsa unuttuk seninle.
Çünkü sen gelince,
hasret susar, aşk konuşur artık vaveylalı…
Elin elimde,
kalbim artık emin…
Kavuşmak; seni beklemiş bir ömrün
en anlamlı cümlesidir sevgilim.
Ne güzel bir yön değil mi? Kavuşma,
şiirlerin en iç ısıtan finali...
İki kalbin birbirine yaklaştığı,
hasretin yerini vuslata bıraktığı…!
Kayıt Tarihi : 10.5.2025 01:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!