denizi gören bir bankta, diz dize oturuyorduk ve ara sıra yaptığı gibi, aniden bana doğru dönüp “hadi bana güzel şeylerden bahset.” dedi.
o gün önceleri yaptığım gibi, bir hikaye anlatmadım, bir şiir okumadım yada bir kuştan bahsetmedim.
o gün, ona saatlerce kendinden bahsettim.
yüreğimdeki yerinden,
onu gördüğümde ellerimin titrediğinden bahsettim.
hiç duraksamadım ve hiç yutkunmadım.
“…bu yaşıma kadar birçok şehir gezdim ve birçok kadın tanıdım. fakat senden daha güzel şey ne gördüm ne de duydum.” diye bitirdim.
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;