Merkezi ısıtma sistemine benzer
Ve otomatik ışınlanma duvarları gibi zifir karanlığın
Aynı noktadan kurulumu kapasitesi standart hafriyata gövdesini sağlam basarak
Denetimi dağıtımı piyasa koşullarına göre yapılan insanlık binasının çepeçevresinden
Sezon bitimine kıl payı kalası haciz üstüne haciz bindiren damperli güz sergisine iflas grafikleri çizerek
Yan yana geldiğinde
Üst üste koyduğunda
Sahnesini setini bir başka garanti teminat mektubunda yahut gösteriş depözitesiyle tedarik eden
Markalaşmış insan koleksiyonunu kurulduğu değişkenliklerle kopyala yapıştır hesabından güya ve mahsus
Geçinip gidiyormuş gibi yaparak güya ve mahsus dümenden dalgadan
Kendini boğulmaktan kurtarmış bir çığlık misali,
Günü gecikmiş ödeşmeleri uyandırdığında kımıldayan perdelerin aralandığı meraklı sevince yanaşarak
Pencereye çıkıp gelişiyle bir olup rüzgarın
Bedeni soğuk camdan içeri sokulmuş süzülmüştür odalara aydınlığını getiren güneş
Öyle ya…
Aşk tadında bırakmak varken gülümserliği masum tebessümü
Büyüterek hayatı dünyayı ve insanlığı,
Aşk tadında mutlukuğa doğmak yaşamak varken
Ateşe sürülmüş cezvedeki acı yudumlarla aşkın lezzetine varmadıkça her şey bozguna
viran
Kimsin nesinleri belirsize talan
Kimin necisisinleri bilinmeyen
Konuşmadıkça eskiyip anlamsızlaşan sesler gibi posta paketini yol kenarına bırakılmış oynak karartının
Her yeri naylona ören
Her bina cesetleşmiş çirkefliğe çelik beton
Herkes birbirine hınç, nispetçi, yalan dolan
Efkar saati hüzün bardaklarına boşaltılıp içilen her niyette haddinden azmış en kallavisinden
Ve ruhun derinliklerine saplanmış eşkiya bir kama gibi karanlığın içinden savuşup geçen şehre posta koymuşsa
Taşmıştır hatır namına közlenen kahve, kül ateş olmaktan çıkmıştır
Siyahtan başka sermayesi olmayan gece gibi
Başaksız ekinlere ırgatlık eder gibi
Püskürtmeli öfkeler gibi
Nişanlıyken evliliğe gidemeyen bütün yolları soğumaya bırakıp yarıda koyan bozuşmalar ve ayrılıklar gibi
Dibi tükenmiş fısfıslı kolonya şişeleri gibi
Vadesi dolmuş diğer her şey gibi
Uzun uzadıya ve çirkin
Sızlanması bitmeyen sitemlere ağıtlara ve ağrılara seviye alçaltıp sevgiyi çöp ederek evrende hışımla çınlayan
Dönüp dolaşıyor böylece kara cinnet ve kösnül cıngar
Parmağın ucunda kişneyip duran gösterişli körüklü ve havalı okşanma isteğinin
Ateşten soğuyup hayatından sönen cesette ruhu bile kendi varlığını tınmayan
Yaşıyorken ölen insanın ve külün gıyabında ister rahmet oku ister lanet üfür kimden kime nesine
Yaşadığı hayatı herkesin herkese haram etme yarılına ve bahsine
Hortlak haykırışların yayılıp duyulduğu
Topla bük sar al götür ağır geldiğin burdan tefi dürülesice yükünü bağırtılarını bastırmak için
Her şeye dargın yorgun azat ve küs vaziyete taaa ki vasiyetini kendine okumaya yağmur yağmur dert yandığında bulut
Kimsesizliğin ötesinde temelli gömülmeye merhum
Mamur mesken olacaktır şuurunu yitiren sükunet ve sükun ….
Haziran / 25
Kayıt Tarihi : 7.7.2025 15:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!