Bak, yine sonbahar geldi,
Bütün yapraklar tek tek toprak oldu,
O büyük aşklar vardı ya ,
Şimdi onlarda bir bir yalan oldu.
Yıllarca gerçek bir sevda aradım,
Ya Rab kaçıncı gecedir, sonu hüsran olmuş.
Akiflerin, Fazılların geçtiği yollar boş kalmış.
Ne Ferhat gibi dağları delen kalmış,
Ne de Leyla gibi aşkından eriyip tükenen kalmış.
Velhasıl bütün sevdalar piç kalmış.
Bak bugünde karanlık çöktü bu gönle,
Ama sen yoksun, yine yapayalnızım.
Yokluğunmudur içimi böylesine acıtan.
Yoksa, tek söz sarfetmeden bırakıp gidişin mi.
Bilmiyorum, dayanır mıyım yokluğuna,
Sensiz gözyaşlarım bile akmıyor,
Sanki dünyam başıma yıkılmış.
Giderken birde ağlama diyorsun.
İnan için yanıyor, sen görmüyorsun.
Hani yağmur yağınca toprak kokar
Gözlerinin koyusun da kayboldu gözlerim,
Senin bendeki yerin okyanuslar kadar derin.
Ölüm kokan caddelerden senle geçerim,
Yüzündeki bir tebessüme dağlar deşerim,
Şu deli gönlümü uğruna feda ederim.
Bir zamanlar gökyüzüne bakardık,
Masmaviydi huzur verirdi.
Şimdiyse hep ardımıza bakar olduk,
Sevdiklerimizin yalanlarında kaybolduk.
Bir yaprak düşer yere,
Sonbahar gelir dile.
Susma ne olur konuş sende,
Ölüm olur yokluğun bende.
Ecelim olursun bir gün sende,
Ne sabah, ne de aksam anlayabildi halimden,
Akan her dakika tüketip bitirdi bütün sevgilileri.
Hiç mi ama hiç güvenim kalmadı şu insanlara,
Ruhunu bile satan çıkar üç beş kuruşa,
Saat henüz sabah dört buçuk gibi,
Şayet yağmur bile yağmazdı habersiz,
Görülür şeymi, ölünün gömüldüğü kefensiz,
Sualler sorulacaktır elbet, ardı ardına,
Bitmek bilmeyen o mahşer diyarında.
Bir bir gelecektir her uzvun nefs-i mahşere,
En az mevsimler kadar yalnız hayatım.
Kış soğuğuna benzeyen, gençlik baharım,
Ey kalbinde umudu tükenmiş kara bahtım.
Savaşmak sana mı kaldı? bak bu yüreğim yine yandı.
Mevsimler bir bir geçerken.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!