Bana küçük bir oda verin
Bir yerim olsun bu dünyada
Hem bak bol bol düşünürüm
Çözüm bulurum dünyanın müşkülatına.
ülkemin en önemli ihraç malıdır
mehmetçiğin kanı
spekülatör soros'da öyle diyor
ve dünyanın kanını emmekle görevli
gözleri dönmüş canavar
gözlerini artık mehmetçiğin
ne kahpe bir şehirsin
ne ehl-i keyf bir metropolsün
saç tellerimden istediğini sever
renginde bırakırsın
istemediğine de öksüz evlat
muamelesi yaparsın
ihânet edecekseniz bana
kırın umutlarımı
en kötü anımda dahi
eksik olmamış selâmım
benim böyle boynum bükük
gözlerim sönük
nasıl geleyim oralara
ne sen eski sensin
ne ben eski benim
a benim menekşe kokulu
yeşil çimen kokulu köyüm
adımlarını sayan bir şairi
ne kadar gizemlidir bir insan
kim bilebilir
sabahın bir vaktinde
adı metropol olan bir şehrin
milyonlarca patikasından
birinde yürürken
çarmıha takıldı kaldı
düşünçe üretim atölyelerinin
kaderi
ürettiğimiz
üzerine terimizi
akıttığımız
sen zengin bir enişte olma
kaygısını beynine yükle
vazgeç o kızdan
dibi çıkmadı içine soğuk su
konulan bardakların
doyasıya iç aslanım
Gönlüm Kırılırdı,
Acı söz söylenince bana.
Sarı sarı yapraklar dökülürdü
Ruhumun her yanından.
Yargılanırdım hep bu durumlarda.
Ölürdüm suçlu bulunduğumda.
tak-tuk,pat-küt
tak-tuk-pat-küt
aah! dışarıdan bir uğultu
geliyor
birde bu sesler
aah! başım bitkin mecalsiz
Yasanacaklar mutlaka yasanacak.