Uyku çok tatlı geldi bu sabah. Eskiden annemiz sobayı yakar, içinde çörek pişirir,üstünde çay demler bizi öyle uyandırırdı...
Ne güzel günlerdi... Tek vazifemiz ödev yapmak ve ders çalışmaktı. Hayat okulunu okudum diyenleri dinlemek lazım. Gerçek hayat okul bitince başladı... Anlamak yirmi seneyi aşkın zamanımı aldı ve uygulamaya gelince o bambaşka bir kulvar...Hayat adeta bir yarış...Bu yarışın içinde güzellikler bulmaya çalışıyorum. Çünkü insan tabiatı gereği güzelliğe meyillidir.
Tabi en güzeli gönül güzelliğidir..."Yüzü güzele doyulmuş da huyu güzele doyulmamış." der atalar...Kırkından sonra bir kaç çizgi alnımızda, saçımızda ise aklar oluyor... Olsun varsın yeter ki
içimiz güzel olsun...
Günümüz güzel gönlümüz güzel olsun...
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum