sabahın ilk ışığı düşerken teras taşına
bozuk çalıyor ruhum
ne gariptir ki yine yapayalnızım yine bir başıma
yalnızda değilim aslında
iki koltuk beş sandalye ortasında bir masa
geçen haftadan pili bitmiş bir saat
altıya yirmi kala aynı yerde durmakta
yapayalnızım
yalnızda değilim aslında
çayım deme oturmuş
sessiz sessiz kaynamakta
peynir zeytin reçel
tere yağda var aslında
bayat ekmek bölük pörçük bir parça
birazdan kara gözlü küçük süha gelir
“simidim taze alsana hanım teyze”
“ Simidi çaya batır mideye yatır”
gevrek fabrikası kuracakmış
çok parası olduğunda Sivas’a
“oku diyorum oğlum süha oku “
süha satış derdinde
“tamam, abla iki simit bir poğaça bir açma”
yalnız değilim aslında
sadece bozuk çalıyor ruhum
bir arı balı bıraktı kavuna konmakta
karşı çatıda iki güvercin
başı dönmüş üç beş sinek bir karga
o kadarda yalnız değilim aslında
dışarıda bir yol boyu bir dolu araba
iki kadın koşar adım
dedikoduyla işe gidiyorlar galiba
“gözü kör olasıca kadın gül gibi herifi boşadı
utanmadan birde başkasına vardı ”
sana ne be kadın diyorum
kaç kere girdin herifin gül bahçesine
gözün düşmüş belli ki tarlasına bağına
yapayalnızım derken yalnız değilim aslında
kızımın su kaplumbağası kımıldamaz uyumakta
susamış gelin çiçeği kocaman olmuş saksıda
yalnız değilim aslında
çamaşırlar kurumuş toplanacak askıda
bozuk çalıyor ruhum
yapayalnızım derken yalnız değilim aslında
prensip sahibi Hurdacımız da geldi
çok dakiktir her sabah aynı saate
eşeği keyfe gelip anırmakta
bakmayın sabah sabah çok küfür yiyor aslında
“hurda demir bakır alüminyum alıyorum
hurdaaaaaacııııı geldiiii “
seyyar manavımız ardından gecikmedi
Bu gün sandık sandık tek bir meyve satmakta
“hadi sivas vişnesi geldi hadiiii sivas vişne sivassss”
ve geç kaldı meraklandım aslında
sırtındaki bebeği nerde
eli yüzü kararmış çıplak ayaklı çingene
“seleci geldi sepetçi geldi hanııımmmm”
bakın yalnız değilim aslında
sadece bozuk çalıyor ruhum
sokakta temizlik işçileri
turuncu turuncu parlamakta
bisikletli çocuklar gazete dağıtmakta
telefonda Türkçeyi katleden bir adam
önden giden çıtır kıza sesini duyurmakta
haftalardır peşinde kafesleyecek aklınca
“ aliyöööö ben aanamam abi ödemem var bu hafta
ben aanamam diyom o kader”
o kadar o kadar yalnız değilim aslında
İşte avukat hanımla kocası
topukları pekte sağlam basıyor
biraz daha zorlasa asfaltları delecek
kim bilir bu gün hangi garibin
hangi öksüzün ocağını incir ağacı dikecek
tutuğunu koparır diyorlar Allah muhafaza
yalnız yapayalnızım diyorum ya
yalnızda değilim aslında
köşede ahşap sehpa yerde çek çek bir kova
yusufçuğun yok ama sesi var
kitaplarım içerde kalem defter yanımda
annem belli ki yine uyuyamamış
sabahın köründe yarı uyur telefonda
“bak sana ne diyeceğim ben ne düşündüm gece ”
“ne anneeee yine ne kurdunda ne düşürdün aklına”
ardından bir telefon bir telefon bir telefon daha
sabahın tüm ışıkları yıkılırken teras taşına
bozuk çalıyor ruhum
bunalacak kadar kalabalığım aslında
herkes var bir sen yoksun
biliyor musun
ben sensizim
yapayalnızım aslında
Kayıt Tarihi : 8.8.2008 22:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

şairler bu tarz şiirlere yönelmeli artık ki şiirleri başkalaşabilsin...
kutlu/yorum şair...
TÜM YORUMLAR (5)